Öcal Uluç

Türkiye

G.Saraylılar, İspanyol'a güvenin!..

Dört yıldan fazladır onca milyonlarca avrolar harcatıp Galatasaray'ın başında olan Fatih Terim'in" takımı tam bir enkaz hâli içinde bırakıp" gittiğinde "3,5 yıl proje fırsatı verilmeliydi" diye ayaklananların, sarı kırmızılı ekibi "dört antrenmanla sahaya çıkaran" İspanyol Hoca için "yazmadık, söylenmedik şey bırakmayacakları 'olumsuz görüş' furyas

G.Saray'ın yeni hocası üzerine

Bir arkadaşım İstanbul'dan telefon etti; "Fatih Hoca, TV ekranlarına ve spor sayfalarına kalemşorlarını öyle bir sürdü ki, senin gibi gerçekleri yazanları ve söyleyenleri duyabilen, okuyabilen var mı, çok merak ediyorum" dedi. Bir kahkaha atarak cevap verdim; "Oooo O kadar çok okunuyorum ki inanamazsın, gelen maillerdeki küfür ve hakaretlerin bini

Galatasaray'ın bir başkanı ve bir hocası var, artık!..

Burak Elmas "seçildiğinden altı ay sonra" nihayet "gerçek bir Galatasaray Başkanı gibi" çıktı; "Kararı ben aldım" diyerek "gereken" cevabı verdi... Evet, Fatih Terim ile yollarının ayrılmasına kadar da bir başkanı, bir hocası vardı, ama ne Başkan, "başkan", ne Hoca, "hoca" idi Zira Galatasaray, "son 9 maçta sadece bir galibiyet aldığı seri içinde",

Terim'in bıraktığı enkazı kim, nasıl düzeltecek..

Geçen cumartesi günkü "Uluçmarket'te 'Fatih Terim bekleme odasında" başlıklı yazım "üç günde bitişi" anlatıyor O yazı "şöyle" başlıyor; "Çatlayan testi su tutmaz; bu söz yüzlerce yıllık denemelerden sonra 'atasözlerimiz arasına girmiş' bir deyimdir; ne anlama geldiğini, 'bir örnek vermemizi' isterseniz, işte sizlere 'güncel' bir örnek, üstelik 'ne

Fatih Terim bekleme odasında!..

Çatlayan testi su tutmaz; bu söz yüzlerce yıllık denemelerden sonra "atasözlerimiz arasına girmiş" bir deyimdir; "Ne anlama geldiğini, bir örnek vermemizi" isterseniz, işte sizlere "güncel" bir örnek, üstelik "ne anlama geldiği" de bu örnekle "yakında" ortaya çıkacak Örnek; "Galatasaray ile Fatih Hoca'nın arasındaki 'saklanamayan' kırılma" bu söze

Hoca, Başkan'a göre mi, Fenerbahçe'ye göre mi olacak..

İşte burada atması gereken, atılması da zaten şart hâline gelmiş bir adım var; "Başına geçeceği takımın başarılarıyla, kamuoyunda ve medyada kendisinin hem de çok önüne geçecek" bir hocayı getirmek!.. ------- Çırpınıyorsun, Sevgili Yılmaz Vural, çırpınıyorsun, ama boşuna Sana, yüzde 100 olmasa da, yüzde 90 hak veriyorum, "göreve hazır olduğunu" bel

İkinci yarı başlarken Galatasaray!..

Denizlispor'a karşı bile "inat ederek" sahaya "iki santrforla çıkmayan çıkamayan" bir teknik adamla karşı karşıya Galatasaray!.. Düne kadar "bütün zamanların 'en cesur' beş teknik adamından biri olarak tanıdığım" Fatih Terim neden bu hâle düştü.. Çünkü "soyunma odasında yapması gereken görevi unuttu" ve "oradan kulübü idare etmeye" kalkıştı; "kafa

Futbolumuz; "Nereden nereye..

İlk defa babamdan duymuştum; "Benim oğlum bina okur, döner döner gene okur" sözünü "Bina okunur mu" diyerek yüzüne bakmıştım. "Bina, Arapça dil bilgisi ile ilgili bir ders grubunun kitabı" diyerek, sözün tamamının anlamını da anlatmıştı; "Yaptığı işte ilerleme kaydedemeyen, 'baştan başlayarak hep aynı şeyleri tekrarlayan, yerinde sayan' insanları a