Tabiat haklarını korurken Allah'ın hakkını çiğnemeyelim!

Neye ne ölçüde değer biçeceğimizi bizi ve her şeyi yoktan var eden Rabbimiz belirler.

Rabbimizin emir ve yasaklarını, koyduğu kâinat kanununu görmezden gelirsek tüm dengeler alt üst olur.

Örneğin Rabbimizin, imtihan dünyasında ünsiyet bulmamız için karşı ve tamamlayıcı cinsler olarak yarattığı insan tabiatını hiçe sayarsak başta insan tabiatını bozmuş oluruz.

İnsan neslinin devamını sağlayan meşru evlilikyuva kurma değerlerine karşı çıkıp, Allah'ın koyduğu helal-haram çizgisini çiğnersek, "Kim Kime Dum Duma" olur.

Adını sayamayacağımız (sayma niyetinde de değilim!) binbir çeşit sapkın akım ortaya çıkar ve hak(!) iddiasında bulunur.

Peki, bunun yanında emir-yasakları çiğnenen Hakk'ın hakları ne olacak

Ayette belirtiliyor:

"Allah'a ibadet edin ve ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya, elinizin altındakilere iyilik edin" (Nisâ 36)

Evvela beni bu yazıyı yazmaya iten sebebi belirteyim, sonra sadece bu ayette işaret edilen birkaç değeri beraber inceleyelim.

Gün geçtikçe çoğalan köpek saldırıları, geçen hafta saldırıya uğrayan ve ölümden dönen 10 yaşındaki Tunahan Yılmaz olayı ile bir kez daha dikkatlerimizi üzerine çekti.

Dikkatlerimizi çekti ancak, "çözümü ne olabilir" tartışmaları yapılırken dahi bakıyorum birileri saldırıya uğrayan "eşref-i mahlûk" insanı değil de insan için var edilen hayvanları korumaya çalışıyor.

Neredeyse bütün haber sitelerinde, konuşan haber spikerlerinin, konuk ettikleri uzmanlara soru yönelttiklerinde şunu fark ettim:

"Efendim, bu yaşanan en son köpek saldırısı tabii ki önemli, bu sorunu çözmeliyiz, ama bu hayvanlarla da aynı doğayı paylaşıyoruz, onları da düşünmeliyiz değil mi Avrupa'da bunun çözümü nasıl yapılıyor"

Daha başta, soru sorarken dahi insan hakları çiğneniyor. İnsana atfedilmesi gereken önem öteleniyor, es geçiliyor. Bu ne kompleksi yahu!

Tıpkı, "Filistinli çocuklar öldürülüyor, sivil halkın hayatları tabi ki önemli ama İsrail'in de kendini savunma hakkı var" şeklinde devam eden cümleler

Şimdi ayette yer verilen ve önem atfedilen sadece birkaç örnekle devam edelim.

"Allah'a ibadet edin ve ona hiçbir şeyi ortak koşmayın"

İnsanın birinci vazifesi, Rabbine kulluktur. O'na hiçbir şeyi, hiçbir surette ortak koşmamasıdır. Allah Teâlâ, İbrahim peygambere, "İnsan, mahlûkatın en mükerremi-şereflisidir, oğlun İsmail'in yerine koçu kurban et!" şeklinde emretti.

Sen bugün hayvan hakları, doğa hakları, orman hakları adı altında buna vahşet diyerek karşı çıkarsan evvela tüm kâinatın rabbi Allah'a karşı gelmiş olursun. Hâşâ her şeyi O'ndan daha iyi biliyorsun iddiasını taşımış olursun!

Bu da hiçbir insanın haddine değil!

Tamam, Yüce Allah hiçbir canlıya eziyet etmeyi helal kılmamış, hatta diğer canlılara iyi davrananı cennete, kötü davrananı ise cehenneme atacağını öğretir bize. Bütün kutsal kitaplarda hakikat böyledir!

Bir hadiste Peygamberimiz, bir kediyi aç susuz bıraktığı için bir kadını cehenneme attığını, susuz bir köpeğin susuzluğunu ağzında taşıdığı çarığıyla gideren bir günahkârı da affedip cennete koyduğunu