Sinan Oğan olayı

Oğan, BBC Türkçe'ye verdiği röportajda, "İki tarafla da görüşecek misiniz" -"Pazarlık edecek misiniz" olarak da okuyabilirsiniz!- sorusuna, "Neden görüşmeyelim Demokratik bir ülkedeyiz ve siyaset konuşarak yapılan bir şey" yanıtını verdi. Sinan Oğan yanılıyor. Siyaset sadece "ağzı olanın konuşması" değil, bir çizgi, bir duruş, bir yol haritası demektir.Demokrasi keza gene her aktörle görüşüp konuşmak değil, kiminle konuşup, kiminle konuşmayacağınızı bilmek ve size teveccüh gösterenlere tercihlerinizi açık, net, hiç kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ilan etmektir. Taraflardan biri hele HÜDA PAR gibi Atatürk Cumhuriyeti'nin Meclis yeminine dahi tahammülsüzlük gösteren unsurlar barındıran bir kesim ise "eşit mesafe" tavır alamazsınız. Temsil ettiğiniz ittifakın adı Atatürk'e doğrudan gönderme yapan bir ATA İttifakı ise ve "Atatürkçülük" savunduğunuz ideolojinin markası ise "kadınları sahiplendirmekten" söz eden bir partiyi Meclis'e sokan ittifakın yanından -hele bir kız babasıysanız- geçmezsiniz."Canım Meclis'e girmişler bir kere! Hiç olmazsa bakan olmasınlar" anlamına gelen ifadelerden imtina edersiniz. "Göçmenleri geri yollamayı" önceliyorsanız ve varlık nedeni de bu olan partilerle özdeşleşiyorsanız, ülkemizi göçmen deposuna dönüştüren güçlerle pazarlık yapmazsınız. Kilit sözcük işte bu: "Pazarlık". Türkiye'de pazarlığa açık olmayan tek kırmızı çizgi ve mevzu yok gibi. Konu güç ve iktidar paylaşımına geldiğinde, her şey icabında masaya konuluyor ve kırmızı çizgiler beyaza yakın uçuk pembeye bürünüyor. "Tabii ki bedavadan ortak olmayacağız. Bakanlıklar gibi taleplerimiz olacak. Anlaşırsak hükümetin içinde olacağız"la açılan, "Cumhurbaşkanı yardımcısı olabilecekken neden bakan olayım"a doğru yol alan ve el artıran bir uslüpla karşı karşıyayız.Oğan'ın ilk tur öncesi ve sonrasında yaptığı bu talihsiz açıklamaları izlerken, Fransa Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Oğan gibi 3. sıraya yerleşen Jean Luc Melenchon'u hatırladım. LE PEN'E TEK OY YOK!Melenchon yüzde 5 gibi mütevazı bir oranla değil, üstelik yüzde 22 ile ilk turu ıskalamış ve yüzde 23 ile 2. tura kalan aşırı sağcı Le Pen'e yarışı tek puanla kaybetmişti. O tek puan farkı Melenchon almış olsaydı, 2022 Nisan'ındaki seçimlerin 2. turu Macron-Le Pen arasında değil, Macron ile Fransız solunun hegemon gücü Melenchon'un "Boyun Eğmeyen Fransa" hareketi arasında geçecekti.Küçük bir farkla 2. turu kaçıran Melenchon, sonuç açıklanır açıklanmaz önce "yenilgiye sahip çıkan" vakur bir konuşma yaptı. "Düş kırıklığının yakıcılığından" söz eden 70'lik lider, "Aynı zamanda" dedi, "Gururumuzu kim gizleyebilir Biz olmasaydık (cumhuriyet değerleri ve demokrasimizden) geriye ne kalırdı"Seçmenlerin öz saygısını hesaba katan bu özlü ifadelerin ardından lider, 2. tur için çok kısa ve net bir duruş ortaya koydu: "Aşırı sağ Le Pen'e verilecek tek bir oyumuz yoktur!" Kime oy verecekleri üzerinde olmasa da Melenchon, seçmenlerini kime oy vermeyecekleri konusunda çok net aydınlattı.Bir-iki-üç-beş gün sonra değil. Hemen.