Kurtuluş Savaşı'ndaki gibi...

Tim Marshall'ın "Coğrafya'nın GücüThe Power of Geography" adllı kitabını yeni bitirdim. Kitabın alt başlığı "Dünyamızın Geleceğini Belirleyen On HaritaTen Maps That Reveal The Future Of Our World". Burada coğrafyadan kasıt tamamiyle jeostrateji.Marshall "dünyanın geleceğini şekillendirecek on ülkeye" İran, Suudi Arabistan, Birleşik Krallık, Yunanistan'ın yanında Türkiye'yi de dahil etmiş...Anadolu'ya girişten günümüze... Türklerin 2000'lere uzanan tarihini, şapka çıkarılacak bir hâkimiyetle özetleyen Marshall, ülkemize ayrılan bölümün sonunda Batı-Doğu arasında keskin bir yol ayrımında olduğumuzu belirtiyor ve "Zarlar atıldı mı" diyerek soruyor.Yanıt ("almost") "Evet. Atıldı!""Seküler Türk demokrasisinin temellerinden sökmek ve üstüne İslamcı tonlarda otoriter bir sistem inşa etmek 20 yıl aldı" diyen Marshall şöyle devam ediyor: "Yeni iktidarı konsolide edebilmek amacıyla dünyanın başka hiçbir ülkesinde görülmeyen sayıda gazeteci hapse atıldı. Akademi ve sivil toplum sesleri susturuldu. Ordu ve yargının üst kademeleri yandaşlarla dolduruldu... 20. yüzyılından kopuş, Atatürk'ün 1934 kanununun 12 Temmuz 2020'de çiğnenmesi ve Ayasofya'nın camiye dönüştürülmesiyle somutlaştı."AYASOFYA YOL AYRIMITürkiye'nin her Allah'ın gün yeni bir gündemle sarsıldığı baş döndürücü ajandasında sıradan sarsıntılardan biri olarak değerlendirilen "Ayasofya'nın camiye çevrilmesi", Hristiyan Batı'da "gündem değiştirici herhangi bir epizot" değil "radikal kopuş" olarak görülüyor... Konu, İslamcı olmayan çevrelerde önemsenmedi. Dünya dengelerinde mevzunun ne kerte derin fay hatlarına uzandığını ve algılanışını kavramak için Batı'da yaşamak lazım.Kitapları New York Times best seller listelerine giren eski BBC gazetecisi Marshall'ın dediği gibi Ayasofya konusu özetle, 20. ve 21. yüzyıl arasındaki Türkiye için bir dönüm noktası oldu. Ne ki Ayasofya denli önemli diğer dönüm noktası seçimler. Türkiye başlığına Atatürk alıntısıyla başlayan Marshall, "coğrafyamızın kaderinin seçimlerin sonucuna bağlı" olacağını teslim ediyor... İngiliz yazar 14 Mayıs'ta tarihi bir değişim gerçekleştirilebileceğine, Türkiye'nin Atatürk yolunda ilerlemeye devam edebileceğine, ancak "alınacak mesafenin coğrafya ve reel politikle kayıtlı olduğunu" kaydediyor.Marshall'ın tahlillerine böyle uzun yer vermemenin nedeni, dış basındaki 14 Mayıs yankılarını birebir yansıtan bir değerlendirme olması: 1. Türkiye, Batı radarından çıkmakta olan bir ülkedir. 2.