2024'ün cinleri

Bu, renksiz bir Noel. İtalya'nın pandemi Noelleri bile daha çekiciydi.

COVİD'in pençesindeyken hiç olmazsa ortak bir "Bu da gelir, bu da geçer", "Bunu da aşarız" ruhu vardı.

Pandemiden çıkış yılında "hayata yeniden tutunuş ve uyanış" damga vurmuştu. Roma'nın meydanları, Dante'nin İlahi Komedya'sından alıntılanan ilham verici "Ve böylece yeryüzüne çıkıp yeniden yıldızları gördük" yazlarıyla donanmıştı.

2024'e geleceğe dönük hiçbir olumlu duygu, beklenti ve umutla girilmiyor. Dünya, savaş yorgunu. Hayat pahalılığı, Türkiye'deki stratosferik düzeylere erişmese de hissediliyor.

Sağ hükümet iktidarda yerini sağlamlaştırıyor. O kadar ki eski tüfek Cumhurbaşkanı Mattarella kendsini şöyle mesajlar vermek zorunda hissediyor:

"Siz siz olun, demokrasi ve özgürlükleri çantada keklik saymayın!"

Velhasıl keyif yok ve bu Noel atmosferine de yansıyor.

Corriere della Sera yazarlarından Carlo Baroni örneğin bu bezgin ruh halini "Noel'den de usandık" diyerek anlatıyor: "Vitrinlerin (tekrarlanan) ışıkları ve hediyeler de sıkıcılaştı. John Grisham'in Noel'i AtlamakSkipping Christmas romanı misali bir rutine düştük. Neyi kutladığımızı unuttuk ve büyü bozuldu. Çağın anahtarı da bu: büyüyü yitirmek."

BOND'U ANIMSADIM

İtalyan başkentine Noel arifesinde hareket getiren biricik olay, Meloni sağının Castel Sant'AngeloSant'Angelo Kalesi'nde düzenlediği Atreju festivali oldu.

Geçen hafta da (Atreju, Sağnak 17 Aralık) bahsettim...

İtalyan sağının her yıl düzenlediği bayrama uluslararası isimler de katılıyor. Bu yılın yıldız konuğu Elon Musk'tı.

Musk, imparator Hadrianus'un da mozolesi olan heybetli Sant'Angelo Kalesi'nin yamacında kurulan devasa Atreju çadırında, bir saate yakın bir söyleşi verdi.

Meloni dahil çadırdaki herkesin nefesini tutarak dinlediği söyleşiyi izledim ve beynim yandı.

Türkiye'nin Seçil Erzan, hakem yumruklayan başkan, Şeyh Sait'le bulandırılan gündem girdabında Elon Musk konuları, bilimkurgu gibi kalıyor.

Ama mevzu tam da bu: Eşiğinde bulunduğumuz ve bilimkurgudan farksızlaşan, soru işaretleriyle dolu, ürkütücü yeni dünyayı anlatıyor Musk.

Musk yalnız en zengin değil dünyanın en güçlü adamı artık.

Musk'ı dinlerken bu yüzden hep James Bond filmlerinde evrene hâkim olmaya çalışan süper güç ihtiraslı, gözü dönmüş karakterleri düşündüm.

Musk tam da böyle biri. Zeki ve bayağı deli. Bunu ben söylemiyorum. Musk'ın bestseller biyografisinin yazarı Walter Isaacson söylüyor.

Otizm sınırlaındaki çocukluğu, ırkçı apartheid Güney Afrika'sında, kendisine psikolojik şiddet uygulayan bir babayla geçmiş. Halen de bipolarmış. Büyük keyif salınımlarından, içine şeytan kaçan modlara savrulabilirmiş...

ALAADİN'İN LAMBASI MİSALI

Musk'ın en hafif deyimle dengesiz olduğu belli. Roma'ya çeşitli kadınlardan yaptığı 11 çocuğunun en küçüğü X'le geldi.

Meğer en sevdiği harf "X"miş.

SpaceX'i ve Twitter'ı mühür gibi adeta "X" lemesi bu yüzden.

En sevdiği ve yanından ayırmadığı maskot oğluna da bu yüzden imparatorluğunun herhangi bir uzvu gibi "X" adını vermiş.