Müslüman'da hangi vasıflar olmalı

Mümin merhamet sahibi, iffetli, anlayışlı, mazlumun ve yetimin yanında olmalı; lokmasını ihtiyaç sahibiyle paylaşmalı; verdiği sözü yerine getirmelidir. BAZEN soruluyor "Dindar, gerçek Müslüman kimdir" diye. Bu soruyu şöyle cevaplayabiliriz: Gerçek Müslüman, Allah'a iman eden ve yüce Allah'ın herkesin ve her şeyin Rabb'i olduğunu bilendir. Allah'ın rahmet bakışıyla evrene bakandır. Hz. Muhammed'in (s.a.v.) son Peygamber olduğuna iman etmenin yanında diğer peygamberlerin de Hakk davetçisi olduğuna iman edendir. Hakkaniyet sahibi olandır. Adaletten sapmayandır. Haram para yemeyen, hak sahibine hakkını verendir. Merhamet sahibi, şefkatli, onurlu, kişilikli, sözünün eri, her türlü iyiliğe açık, mazlumun yanında olan; mağdurun, çocuğun, ezilmişin dinini, ırkını ve dilini sorgulamayandır. İffetli, izzetli olandır, lokmasını mağdurla paylaşandır. Yetimi görünce duraksayandır. Ezana, bayrağa, ülkesine bir milimlik iyilik eden, büyüğüne vefalı olandır. İnsanlığın ortak mirasını hoyratça harcamayandır. Allah'tan geldiğine ve yine O'na döneceğine iman edendir. Çilesi ve davası olandır. Anlayışlıdır, sabırlıdır, tahammüllüdür. Edeplidir, temizdir, zariftir. Yeniliğe açıktır, ilimden yanadır, cehalete, yobazlığa karşıdır. Gericilikten, geriye düşmekten uzaktır. Namazını kılar, orucunu tutar, zekâtını verir, haccına gider, eksiğiyle gediğiyle bunlara dikkat eder. Bir insanı yaşatmak, kâinatın tümünü diriltmek gibidir; bir insanı öldürmek bütün insanlığı öldürmek gibidir akidesine bağlıdır. Sahtekârlıktan münafıklıktan, korkaklıktan, şartlara göre eğilip bükülmekten nefret eder. Yağcılık yapmaz, nabza göre şerbet vermez, günün adamı olmaz, imanını pazarlık konusu etmez. Hesabı Allah'tır. Derdi Allah'tır. Hedefi Allah'tır. Tasası Allah'tır. Allah onun Rabb'i, Hz. Muhammed (SAV) onun dünyadaki yol rehberidir. Ahiret sığınağıdır. Diğer din mensuplarını anlayışla karşılar. Onlara karşı haksızlığı kabul etmez. Onların ibadethanelerine düşmanca tavır içinde olmaz, olanı da engeller. Ama dinini tebliğden de yüksünmez. Çünkü mümindir ve kendisi gibi müminler olsun ister. Bu imanın ve insanın doğasında var. Dindar insan özetin özetiyle budur. Böyle bir nesli oluşturmak insaf sahibi herkesin derdi olmalıdır. Kur'an-ı Kerim'in "Müminler felah bulmuştur" ifadesiyle anlattığı işte böyle insanlardır. Hz. Peygamber'in Mekke ve Medine'de inşa ettiği İslam, bu imana gönül vermiş insanlarla kurulmuştur. Bu vasıflara sahip olandan kim rahatsız olur, kim ürker Burada haklı ve yerinde şöyle bir itiraz yapılabilir. "Peki böyle bir nesil oluştu mu Mevcut olan Müslümanların tümü böyle mi" Elbette "Böyledir" diyemeyiz. Zaten böyle olsaydı, bizim bunca olumsuzluğa, haksızlığa, cinayetlere, zulme, kalpazanlığa, kandırmaya endekslenmiş ticaret bezirgânlığına, dini istismar eder sahtekârlara muhatap olmamız mümkün olmazdı. Zaten bizim çabamız ve derdimiz bu olumsuzlukları azaltıp Rabb'e layık bir insan inşa etmektir. Bunun yolu da, Kur'an-ı Kerim'i doğru okuyup, doğru anlayıp doğru uygulamak ve Hz. Resul'ü, O'nun güzel ve seçkin ahlakını ahlak edinmemizdir. HER GÜN ORUÇ TUTULUR MU HZ. Abdullah bin Amr, ibadeti seven bir gençti. Bir gün Peygamberimize gelerek şöyle dedi: "Ey Allah'ın Peygamberi! Hayatım boyunca her gün oruç tutmak, her geceyi de uyumaksızın namaz kılarak geçirmek istiyorum." Peygamberimiz bunu duyunca şöyle buyurdu: "Buna gücün yetmez. Bütün hayatın boyunca bunu yapamazsın. Bazen oruç tut, bazen ye. Bazen (nafile) namaz kıl, bazen uyu." Abdullah dedi ki: "Ben daha fazlasını yapabilirim." Peygamber Efendimiz şöyle buyurdu: "Ayda 3 gün oruç tut. Hayırlar bire on hesaplanır. Böylece ayda 3 gün, sanki bir yıl gibi olur. Sevap itibarıyla öyle kabul edilir." Hz. Abdullah şöyle dedi: "Ben daha fazlasını yapabilirim." Peygamberimiz bunun üzerine şöyle buyurdu: "O zaman 1 gün tut, 2 gün ye. Bu yeter." Hz. Abdullah, "Ey Allah'ın Resulü! Daha fazlasını yapabilirim" dedi. Peygamberimiz son kez şöyle cevap verdi: "O zaman 1 gün ye, 1 gün tut. Bu Allah'ın