Alevi cumhurbaşkanı

TİP'li Ahmet Şık'ın bir internet mecrasında söyledikleri büyük bir tartışma yarattı. Özetle söylediği, Kılıçdaroğlu'nın Alevi olmasının Türkiye toplumu ve siyaseti için bir mesele olduğunu kavrayarak hareket etmesi gerektiğiydi. Ahmet Şık bir mezhebe mensup olmayı Türkiye'nin en önemli yarışında başarısız olmanın 'garantisi' olarak görüyor, ayrımcılığı normalleştiren bir tutum almış oluyordu. Bunu yapan Sünni muhafazakar biri olsaydı Kadıköy meydanına çıkıp mikrofonla "Hesap vereceksiniz" diye bizzat kendisi bağırırdı. Geçmişte Alevilerden de benzer görüşler ileri sürenler oldu. Habertürk'te Sevilay Yılman da "Ben bir Aleviyim ama gerçeklerin de farkındayım" diyerek eğer aday olursa Kılıçdaroğlu'nun kazanma şansının olmadığını savunmuştu. Bir Alevi, Alevi kimliğin algısı ile ilgili olarak kim bilir hangi travma nedeniyle böyle bir yanılgıya düşüyorsa orada ona bunu düşündürten hakim atmosfer sorumludur. Kendisini muhalif ilerici seküler devrimci put kırıcı olarak lanse eden siyasetçiler ise realiteyi mazeret göstererek ayrımcılığı normalleştirme yoluna gidemezler. "Ama solcuyum ve moral üstünlüklerin kralıyım" formülleri, ilk yumruk imtiyazları onları kurtarmaz. Ayrıca ben bu 'realite' denilen şeyden de gerçekten şüpheliyim. Zira kendime bakıyorum. İtikatta Maturidi amelde Hanefi kendini bildi bileli dindar olan biriyim. Bana "Bilge, uzlaştırıcı demokrat bir Alevi mi Baskıcı tahakkümcü otoriter herhangi biri mi" diye sorsanız ilkini tercih ederim. Sorun Alevi ya da Sünni olmak değil, 'mezhepçilik' yapmaktır. Sorun Türk, Kürt ya da Arap olmak değil 'ırkçılık' yapmaktır. Sorun Doğu Karadeniz'de ya da İç Anadolu'da doğmak değil 'bölgecilik' yapmaktır. Sorun kadın ya da erkek olmak değil 'cinsiyetçilik' yapmaktır. Sorun akrabalarına, mahallesine, cemaatine, sosyal çevresine bağlı olmak değil 'kayırmacılık' ve 'nepotizm' yapmaktır. Sorun bir kimliğe sahip olmak değil kimliğinden başka bir şeyi göremeyecek kadar körleşmek ve nihayetinde adaletten sapmaktır. Bu sözlerimin altına imza atmayacak tek bir vicdanlı Sünni muhafazakar olduğunu sanmıyorum. Zaten Kemal Kılıçdaroğlu'nun Aleviliğini tartışma konusu yapmaya kalkanların derdi de, Alevilik değil. Kemal Bey'in kendileri gibi şahsi kin ve ilkel intikam dürtüleriyle hareket etmeyen kişiliğinden rahatsız oluyorlar. Çünkü aslında parlamentodan yargıya yeni bir demokrasi, hukuk ve refah standardı kurmakla ilgilenmiyorlar. Erdoğan'ın elindeki iktidar sopasını almakla ilgileniyorlar sadece. Eh bu da dışardan çok fazla belli oluyor. Yani, bu ülkede insanlar Kılıçdaroğlu aday olursa ve ona oy vermezlerse nedeni Kılıçdaroğlu'nun Alevi olması olmayacak. Nedeni CHP'nin tabanından AK Parti'nin eski ve yeni mahallesine yönelen nefret dili olacak. Bir şahsiyetsizleştirme aracı olarak 'görevden af' YAZARLAR 21.05.2022 - 10:42 Güncelleme: 21.05.2022 - 10:42 AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan moda tabirle'adadan ayrılan' son isim oldu. Hayli değişik oldu onun 'görevden affı'. Türkiye'de entertainment yayıncılığı denilince akla gelen üç isimden biri olan Armağan Çağlayan, YouTube'da yaptığı "Zor Ama Yine de Sor" programına Cahit Özkan'ı aldı ve hepimizin cevabını merak ettiği o soruyu sordu: "Yakın zamanda Birleşik Arap Emirlikleri ile yeniden ilişkiler kuruldu, imzalar atıldı. Ama hükümete yakın çevreler BAE'yi 15 Temmuz'un sponsoru ilan etmişti. Arada ne değişti" Özkan'ın cevabı şöyle oldu: "Benim şöyle bakmam lazım, belki de Birleşik Arap Emirlikleri baktı ki Türkiye'ye diz çöktüremiyor, baktı ki Türkiye'nin istiklalini engelleyemiyor, baktı ki Türkiye'ye dayanmadan, Türkiye ile birlikte yürümeden bölgesel ve küresel anlamda kendi menfaatlerinin aleyhine bazı şeyler ortaya çıkıyor, o zaman Birleşik Arap Emirlikleri -ben böyle okuyorum çünkü- teslim oldu. İşte güvenli enerji arzının Türkiye olmadan olamayacağını uluslararası toplum kabul etti." Aslında bu cevap hiç şaşırtıcı değildi. Çünkü AK Parti daha doğrusu Cumhur İttifakı "Dün öyleydi bugün neden böyle oldu" türündeki her soruyu çok uzun süredir "Çünkü bize hayran kaldılar", "Çünkü diz çöktüler", "Çünkü bizi kıskanıyorlar"-bunlar mümkün değilse eğer- "Çünkü ihanet ettiler" şeklinde