Risale-i Nurlar'dan derlediğimiz, insanlık için lüzumlu olan ve Kur'ân'dan alınan ders ve makul çözümleri ortaya koymaya devam ediyoruz. İşte bazı tespit ve yorumlarımız:

Risale-i Nur'un mesleği; zihinlerde bir iz bırakmamak için, sair ulemaya muhalif olarak, muarızların şüphelerini zikretmeden cevap verir. Vehim ve vesveseye yer vermez.

Risale-i Nur'un mesleği, diğer tarikat ve meslekler gibi mağlûb olmadan galebe edip çok muannidleri imana getirmesi, çok hadisenin şehadetiyle, asrın bir mu'cize-i maneviye-i Kur'âniyesi olduğunu ispat eder.

Risale-i Nur'un mesleğindeki sırr-ı ihlâs; iman, Kur'ân hakikatlerinden başka hiçbir şeye alet, tâbi olamaz.

Risale-i Nur'un mesleğine muhalif olarak birisiyle, münakaşa, münazaa etmemek lâzımdır.

Risale-i Nur'un meslek-i esası, ihlâs-ı tam, terk-i enaniyet, zahmetlerde rahmeti, elemlerde bâkî lezzetleri hissedip aramak ve fânî ayn-ı lezzet-i sefihânede elîm elemleri göstermek

Risale-i Nur'un mesleği, müsbet harekettir. Ehl-i bid'a ile, fiilen, fikren ve zihnen meşgul olmaz.

Risale-i Nur, beşeri anarşistlikten kurtaran, İslâm'ın iki kahraman kardeşi Türk ve Arabı birleştiren, Kur'ân'ın esaslarını neşretmeye vesile olduğunu düşmanlar da tasdik ediyorlar.

Risale-i Nur, bu zamanda insanlığın tâunu hükmünde olan maddiyyunluk fikrini iptal etmek için, cinnî ve ruhanîlerin vücutlarını kat'î hüccetlerle ispat etmeye çalışmış, bu meseleye üçüncü derecede bakmıştır.

Risale-i Nur, açtığı iman, irfan ve Kur'ân yoluyla muhataplarını muazzam ve muhteşem bir mabede sokar. Herkes, iman, irfanı, feyiz ve ihlâsı nisbetinde feyizyab eder.

Risale-i Nur, sadaka belâyı defettiği gibi, belâların def'ine vesile oluyor.

Risale-i Nur, nifak ve şikakı, tefrikayı, fitne ve fesadı kaldırıp; kardeşliği, uhuvvet-i diniyeyi, tesanüd ve teavünü yerleştirir.