Fedakârlık ve Risale-i Nur mesleği -2

Risale-i Nurlarla iştigalin hastalık ve belalara faydaları hk:

Medrese-i Nuriye kahramanlarından ve o medresenin üstad-ı mübareki, merhum Hacı Hafız'ın mahdumu ve varisi Hafız Mehmed'in, o medresenin umum şakirtleri namına yazdığı mektubunda "Nurla iştigalin, ölümden başka her belaya, hastalıklara bir ilaç olduğu gibi, dehşetli ölümü de, Cennetin kapısı gösterip, ehl-i imanı heyecanla şevke getiriyor" diye fıkrası hakikat olduğuna pek çok hadiseler var. Masum mahdumu da hafızlığa başlaması, inşaallah muvaffak olacak, ceddinin ve pederinin mübarek hafızlık ünvanlarını daimileştirecek. (EMİRDAĞ LÂH. ESKİ, SH: 199, MEK. NO: 171)

Risale-i Nurun gücü ve kuvveti hk: Beşincisi: Risale-i Nur'la mübareze edilmez, o mağlûp olmaz. Yirmi senedir en muannid filozofları susturuyor, iman hakikatlerini güneş gibi gösteriyor. Bu memlekette hükmeden, onun kuvvetinden istifade etmek gerektir. Altıncısı: Benim ehemmiyetsiz şahsımın kusurlarıyla beni çürütmek ve ihanetlerle nazar-ı âmmeden düşürmek, Risale-i Nur'a zarar vermez, belki bir cihette kuvvet verir. Çünkü, benim bir fâni dilime bedel Risale-i Nur'un yüz bin nüshalarının bâki dilleri susmaz, konuşur. Ve hâlis talebeleri, binler kuvvetli lisanlarla o kudsî ve küllî vazife-i Nuriyeyi, şimdiye kadar olduğu gibi, inşaâllah kıyamete kadar devam ettirecekler. (ŞUALAR, 14. ŞUA, SH: 329, YENİ:594)

Risale-i Nur'un önemi ve matbuat hk: Bu mektup, on iki sene evvel yazılmış ve Sikke-i Tasdik-ı Gaybî mecmuasında dercedilmiş bir mektupdan bir parçadır. Risale-i Nur'un bu vatan ve millete kazandırdığı büyük ve çok mukaddes iki neticeyi beyan etmesi, filhakika aynen bu iki neticenin tezahürü bu memlekette ve Âlem-i İslâmda görülmüş olması dolayısıyla bu mektup çok ehemmiyetlidir. Risale-i Nur, bu mübarek vatanın mânevî bir hâlâskârı olmak cihetiyle; şimdi iki dehşetli mânevî belâyı defetmek için matbuat Âlemi ile tezahüre başlamak, ders vermek zamanı geldi veya gelecek gibidir zannederim. O dehşetli belâdan birisi: Hıristiyan dinini mağlûp eden ve anarşiliği yetiştiren şimalde çıkan dehşetli dinsizlik cereyanı bu vatanı mânevî istilâsına karşı Risale-i Nur bir sedd-i Zülkarneyn gibi bir sedd-i Kur'ânî vazifesini görebilir. İkincisi: Âlem-i İslâm'ın bu mübarek vatanın ahâlisine karşı pek şiddetli itiraz ve ittihamlarınıizâle etmek için matbuat lisanıyla konuşmak lâzım gelmiş diye kalbime ihtar edildi. Ben dünyanın halini bilmiyorum, fakat Avrupa'da istilâkârane hükmeden ve edyân-ı semâviyeye dayanmayan dehşetli cereyanın istilâsına karşı Risale-i Nur hakikatları bir kal'a olduğu gibi, Âlem-i İslâm'ın ve Asya kıtasının hâl-i hazırdaki itiraz ve ittihamınıizâle ve eskideki muhabbet ve uhuvvetini iade etmeye vesile olan bir mu'cize-i Kur'âniyedir. Bu memleketin vatanperver siyasîleri çabuk aklını başına alıp Risale-i Nur'u tab'ederek resmen neşretmeleri lâzımdır ki, bu iki belâya karşı siper olsun. Acaba bu yirmi sene zarfında imân-ı tahkikîyi pek kuvvetli bir surette bu vatanda neşreden Risale-i Nur olmasaydı; bu dehşetli asırda, acip inkılâp ve infilâklarda bu mübarek vatan, Kur'ân'ını ve imanını dehşetli sadmelerden tam muhafaza edebilir miydi (MEKTUBAT, HAKİKAT ÇEKİR. SH: 464, SON MEKTUP)