İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'i birkaç gündür çok kederli ve sitemkar görüyorum. Hele önceki gün Nevşehir'de yaptığı konuşma Gözyaşlarını tutamadı kendisine atılan iftira ve kaybettiği abisi Nihat Gürer'den bahsederken Meral Hanım. Sayın Akşener'e 2015'te çok çirkin bir yakıştırma yapılmıştı, bunun kendisini haklı olarak ne kadar üzdüğü, ne kadar kırdığı ortada. Ancak üzerinden 8 yıl geçti, Akşener defalarca bu iftiradan duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Şimdi yeniden bu konunun canlanmasının nedenini İYİ Parti kaynaklarına sordum. "Sosyal medyada tekrar ısıtılıp gündeme gelmesi Sayın Başkan'a çok dokunuyor" dediler. Meral Hanım günlerdir bu sebeple hiç uyuyamıyormuş. Pazar günü İzmir mitingine de ilk kez eşi Tuncer Bey ile birlikte çıktı Sayın Akşener. Bu da anladığım kadarıyla Tuncer Bey'in bu iftiralara karşı "Eşimin arkasında dimdik duruyorum" mesajıydı. Çifte standartlı, kaypak ahlak anlayışı Siyasette bu kadar az sayıda kadın var ve tek kadın genel başkana böyle çirkin, böyle cinsiyetçi, böyle belaltı bir saldırı yapılıyor ve bu yetmezmiş gibi iftirayı defalarca yalanlayıp, mahkemeye vermiş olmasına rağmen aynı çirkinlik ısıtılmaya devam ediyor! Bakınız bu saldırılar hiçbir erkek siyasetçiye yapılmıyor. Sadece Meral Akşener'e kadın olduğu için yapılıyor. Türkiye'de yaşayan her onurlu kadın bu konuda Meral Hanım'ın sonuna kadar yanında olmalı. O iddianın dillendirildiği yayını hatırlıyorum Şöyle denmişti: "Akşener'in bir kadına yakışmayacak eşini aldatma görüntüleri var" Tek başına bu cümle bile utanç verici bir cinsiyetçilik ve kayırmacılık barındırıyor. Yani ima edilen türde görüntüler erkeklere yakışır ama kadınlara mı yakışmaz Hakikaten bu ülkenin artık kadına bakış meselesi ve çifte standartlı, kaypak ahlak anlayışı ile yüzleşmesi gerekiyor. Konu sadakat olunca ahlak sadece kadınlara hatırlatılması gereken bir kavram değildir. Aynı yaklaşım erkekler için de geçerlidir. Burada bahsedilmesi gereken ahlak kadınların "sahiplerine zimmetlenmesi" değil dürüstlük ile ölçülür.