Değer mi hiç

Sezen Aksu kimdir Hepimizin hayatına ayrı ayrı dokunmuş, duygularımıza ses olmuş Sezen Aksu hakkında konuşuyoruz değil mi Önce sizlere somut yaşanmış bir olayı naklederek bu yazıya başlamak istiyorum. Tarih 6 Ocak 2010 Yer: Aksu'nun Kanlıca'daki yalısı 1985'de Sezen'in gerçek dostu Müjde Ar'ın "Muhakkak al bu yalıyı kızım, çok uygun fiyat. Kaçmaz bu" diye minik serçeye aldırdığı yalı. Sezen Aksu'nun o geceki misafirleri arasında yönetmen Sinan Çetin var, rock şarkıcısı Şebnem Ferah var, benim eşim, Sezen'in İzmirli hemşerisi Rasim Ozan var, Yaşar Gaga da orada, Sezen'in diğer yakın ekibi de, ayrıca yine Sezen'in dostu tanınmış başka iki sanatçı daha var. Sohbet ilerledikçe konu o günkü gelişmelere geliyor. Başörtüsü probleminin hala sürdüğü dönem Ocak 2010. Rektörlerin çoğu Erdoğan Teziç döneminden kalma, üniversiteye öğrenci olarak bile hala başörtülü kızlar alınmıyor. Nejat Uygur'u GATA'da ziyaret etmek isteyen Emine Erdoğan'a bile "Yassak giremezsin" denilen dönem o zaman. Tüm bunlar konuşulup tartışılırken, Aksu hem Kürt meselesinde hem laiklik meselesinde hem de gayrimüslimler ve Alevilerle ilgili konularda bildiğimiz özgürlükçü fikirlerini ifade ederken, bir sanatçı arkadaşından başörtüsü konusunda şöyle bir yorum geliyor: "E Sezencim tamam üniversiteye talebe olarak girsinler de o başı bağlı halleriyle öğretmen olamazlar şekerim, çocuklarımızı eğitemezler, avukat olamazlar, hakim-savcı hiç olamazlar. Devlet memuru asla olamazlar. Herkes haddini bilecek." Bu yorum üzerine başta bir sessizlik oluyor Ve minik serçe o sevimli Kanlıca yalısında, saatler gece yarısını geçmiş, bugünkü gibi soğuk bir kış günü serçeliği bir kenara bırakıp adeta kaplan kesiliyor, sesini de yükselterek aynen şöyle haykırıyor: "Sen kendini o insanlardan üstün görerek onlara haddini bil diyemezsin. O insanlarla sen eşitsin anladın mı, eşit eşit. Sen ben kimiz de 'Yok buraya girsinler de şuraya giremezler' diye buyurabiliyoruz. Her yere girecekler. Senin benim başımız açık diye o insanlardan üstün değiliz anladın mı Üniversiteye de girecekler. Öğretmen de olacaklar, milletvekili de olacaklar, bakan da olacaklar" Bu tirad üzerine Rasim ve Sinan, Sezen'i alkışlamaya başlıyorlar, sonra Şebnem de onlara katılıyor, hatta Rasim coşuyor, kalkıyor Sezen'in boynuna sarılıyor. İki İzmirlinin birbirine sarıldığı o anların fotoğrafı bile var. İşte Sezen Aksu kimdir sorusunun cevabı bu içten haykırıştır Büyük bir sanatçı olmasının yanı sıra böyle bir vicdan ve adalet çığlığıdır Sezen Aksu Bakın dikkat edin soğuk bir Batıcı steril akademisyen gibi "Ben başörtüsü takmayı demokratik bir hak olarak savunuyorum ama asla tasvip etmiyorum onları" gibi bir üslup değildir Sezen Aksu Kardeş olarak gördüğü başörtülü dindar insanların haklarını kendinin ya da oğlu Mithat Can'ın hakkı gibi böyle kalpten savunmanın adıdır. Böylesine içten ve derin demokrat aydındır Sezen Aksu. Başörtüsünün üniversitelerde bile yasak olduğu bir zamanda "Başörtülü kadınlar devlet bakanı da olabilecek" diye yüksek sesle söyleyebilmektir. O yüzden AKDER'in başörtüsü yasaklarına karşı ilk imzacısıdır Sezen Aksu. İlk imzacı Bir Türk olduğu halde bu ülkedeki Kürt yurttaşlarımızla, gayrimüslim yurttaşlarımızla biz Türklerin eşit yurttaş olduğunu haykırmaktır. O dönemin patronu orgenerallerin tehditlerine rağmen bu ülkede yaşayan her yurttaşın dilinden şarkıları inadına söylemiştir. Sezen Aksu, Hz. Adem ve Havva'ya kasten ve kötü niyetle saygısızlık edecek, dince kutsal görülen değerlere dil uzatacak bir insan asla değildir. Aslında bunu herkes de biliyor. Ama