03-03-2023

Şaşkın ve yorgun olarak masama oturdum. Söylenecek, ekranda da aktardığım ve aktaracağım çok şey var ancak şimdilik şu kadarını ifade edeyim: 6 Şubat nasıl ki Türkiye'nin yer kabuğunu geri dönülemez şekilde değiştirdiyse 3 Mart 2023 de Türkiye'nin siyasetini öyle değiştirdi. 6 Şubat'ta bir doğal deprem, 3 Mart'ta ise bir siyasal deprem yaşadık. İşlerin buraya gelmesi bekleniyor muydu Evet, İYİ Parti'nin ve Sayın Akşener'in Sayın Kılıçdaroğlu'nun adaylığını istemediği, bu sorunun çözülemez bir noktaya doğru gittiği biliniyordu ancak açıkçası Sayın Akşener'in bu kadar sert ifadelerle köprüleri atacağını kimse tahmin etmemişti. CHP çevrelerinin bu süreçte hataları oldu, Kılıçdaroğlu'nun kurmayları yer yer buyurgan ve rencide edici bir üslup benimsediler, o açıdan İYİ Parti ve Meral Akşener'i anlıyorum. Kendini emrivaki ile karşı karşıya hissetti. İYİ Parti'deki ortak kanı Genel Başkanlarının masayı bozan değil, masanın dışına itilen olduğu yönünde. Fakat nasıl yorumlanırsa yorumlansın Sayın Akşener yaptığı açıklama ile iktidarı çok sevindirecek bir çıkışa imza atmış oldu. Kaldı ki Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'ı da yaptığı çağrı ile zor durumda bıraktı. İki belediye başkanından da Kılıçdaroğlu'na ve partilerine destek açıklaması gelince de Meral Hanım açısından daha zor bir durum ortaya çıktı. Şayet seçim ikinci tura kalırsa ve Sayın Kılıçdaroğlu ve Sayın Erdoğan yarışırsa bu durumda Sayın Akşener ne yapacak Kılıçdaroğlu'na mı oy isteyecek Onca ithamdan sonra bunu nasıl başaracak Metinler konusunda Avrupalı aday konusunda Ortadoğulu Ben açıkçası bu noktaya gelinmesinde Avrupalı değil Ortadoğulu refleksler gösterilmesinin baş belirleyici olduğu kanaatindeyim. Her ne kadar 6 lider de "Biz ortak akla, prensiplere, mekanizmaya isimden daha çok önem veriyoruz" deseler de, metinlerini üretirken Avrupalı gibi çalışmış olsalar da adaya yaklaşım konusunda tam da Ortadoğulu gibi davrandılar. Açık konuşmak yerine imaları, göndermeleri, cinasları tercih ettiler. "Kızım sana söylüyorum gelinim sen anla deyiminde" ifade edilen alışkanlıklar galip geldi. Bence kendilerini kandırdılar. Aday konusu odanın ortasındaki fildi, o fili görmezden geldiler. Ve bunu zorlama bir nezaket kılıfına soktular. İş doğallıktan uzaklaştı. Bu süreç sonunda da Meral Akşener kendini bir dayatma ile karşı karşıya hissetti. Burada vebal o masadaki tüm liderlerin. Maalesef siyaseti yeni bir tarz ile yapacağız derken son derece eski bir tarz olan "üstünü kapatma" "mış gibi yapma" yoluna gittiler. Birçok konuda en büyük eksiğimiz olan şeffaflık, saydamlık burada da olmadığı için iş kilitlendi. Halbuki baştan aday konusunda mutabık kalınıp çalışmalara başlansa bu hayal kırıklığı ortaya çıkmazdı. İş kangren olana kadar konuşmamak neden Hadi diyelim adayı yıpratmak istemiyoruz, prensiplere önem veriyoruz diye yola çıkıldı En azından süreç içinde herkesin gördüğü İYİ Parti içindeki Kılıçdaroğlu'nun adaylığına yönelik sorun ortaya çıktığında bu mesele konuşulmalıydı. Ben hala inanamıyorum, iş kangren oluncaya kadar konu dahi açılmıyor.