F.Bahçe aydınlığı

Alanya, eylülde denize girilecek yerler deyince akla gelen ilk rotalardan. Futbolu da dört mevsimlik. Değişen hocalarına rağmen her zaman pozitif futbol oynamışlardır. Dün ise on bir resmi maçını kazanmış Fenerbahçe karşısında doğal olarak önce savunma, diyerek oynadılar. Böyle olunca Sarı-Lacivertliler'in Avrupa maçında dinlendirilmiş on biri topa sahip olup oyun üstünlüğünü rakibine kabul ettirdi. Golü daha erken atabilirlerdi, ancak devrenin bitimine dakikalar kala son maçların formda ismi İrfan'ın ayağından buldular.

Fenerbahçeli futbolcular Alanyalı meslektaşlarının kalelerine yaklaşmalarına ilk yarıda izin vermedi. Korner karambolünde kaleye yönelen zor topu, Livakovic iyi bir refleksle çıkarıp, skorun 0-0'da kalmasını sağladı. Kaleci transferinin temel sebeplerinden biriydi bu özellik.

Gereğinden fazla abartılan defansif orta saha (6 numara) sorunu, İsmail Yüksek'in bu oyunu sürekli hale gelirse eriyerek unutulur gider. Dün İsmail önceki maçların aksine daha sade ve garanti oynadı.

Her yerde doğru koşuları yaptı, topu oyuna sokarken de kafasını kaldırarak oynadı. Djiku kimsenin tahmin edemeyeceği kadar iyi oynuyor. Nerden çıktı burun kıvırması, taraftarın gönlünde sağlam bir yere doğru ilerliyor. Müdahalelerindeki keskinlik, gözü kara oyunu Becao ile birleşince Fenerbahçe'nin şampiyon olmuş kadrolarındaki unutulmaz savunma merkezine doğru gidiyor.

İsmail Kartal'ın Fenerbahçesi'nin dünkü en büyük özelliği topu geri kazanma süresindeki kısalmaydı. İkinci yarının kısa bir bölümü hariç topu rakibe göstermeden oynadı.