Mental kazanım

Bir Süper Lig klişesidir; sezonun ikinci yarısında oynanan maçlar her zaman daha zor olur. Bunun sebebi küme düşme hattındaki kulüpler; puanları aslanın midesine saklar. Ancak cesareti olan oraya girip alır puanı, alabilirse... Gaziantep FK bu önermeyi haklı çıkaran bir ilk yarı oynadı. Üstelik sadece skor olarak değil, oyun olarak da ligin üçüncüsü Trabzonspor mu Gaziantep mi deseniz, oynadıkları oyun üçüncülüğe yakışan bir oyundu. Boşlukları bulan ayağa paslar, dahası hücumdan savunmaya hızlı geçişler. Neredeyse kusursuzdu. Trabzonspor tarafıysa dijital medyadan aşina olduğunuz, Abdullah Avcı soyunma odası konuşmalarına muhtaç haldeydi. İyi ve güçlü oldukları hiçbir özellikleri, Trabzonspor taraftarının tribünde olmadığı gibi, sahada yoktu. Beşiktaş'ın bir gün önce kaybetmesinin; üçüncülüklerinin tehdit altında olmamasının rahatlığı mı dersiniz Sadece olasılıklardan bir tanesi olabilir. İstediklerini yapamamalarını beklediklerinden iyi oynayan Gaziantepli oyunculara da bağlamak gerekir. İkinci yarı belli ki, o Abdullah Avcı konuşması yapılmış. Kim bilir bugün yarın düşer belki önümüze videosu. Büyük takım özelliklerini kuşanarak çıkmışlar ikinci kırk beş dakikaya. Onuachu gibi güçlü forvetleri, kilit pas ve bire bir yapabilen oyuncuları olduğunu hatırlayıp ona göre oynadılar. On beş yirmi dakikalık tempolu bir oyun geri dönmelerine yetti. Herkes eksiksiz oynadı. Daha doğrusu ilk yarı yapamadıkları her şeyi yaparak oynadılar. Bardhi, golleri atan Onuachu'dan sonra bu oyunun parlayan yıldızıydı. Onuachu da harika bitirişler yaptı. Böyle maçlar, baştan sona üstün oynadığınız maçlardan daha fazla öğretir. En önemlisi sporda skor ve durum ne olursa olsun, mental olarak onunla baş edebilmek, iyi takım olmanın püf noktalarından biridir. Trabzonspor, puan tablosunda kendilerini zorlayabilecek, üç maç sonraki Başakşehir deplasmanı öncesinde, puandan daha değerli olan bu mental yönünü kuvvetlendirdi.