Üstad takdir gördü

Şakası ve latifesi... Said Nursî'de şaka ve latife anlayışının temeli ayet ve hadislere dayanır.Bediüzzaman, edebiyat ve sanat adı altında lafazanlık, kafiyeperestlik yapılırsa duyguların incitileceğine işaret ederek; ediplerin edepli olmasının gereğini vurgular. Bir diğer taraftan: "Hayale cevelân ve şa'şaa verilmeli, fakat hakikati incitmemek ve (...) şartıyla." Şakaların ve latifelerin asla kırıcı olmaması gerektiğini, başkalarını üzüntüye sebep teşkil etmesinin yanlış olduğunu izhar eder. İnsanî ve İslâmî ilişkileri: Said Nursî, insan ilişkilerinde nezih bağların esasları onda temayüz etmiştir. İnsanları değerlendirirken, insanî ve İslâmî kriterlerdeki değer ölçüleriyle yaklaşımını sürdürmüştür. Ondaki bu tavır, kendini dosta ve düşmana takdir ettirmiştir. Onun hakkında, "Bu hoca çok mükemmel bir insandır. Bunun kıymeti Türkiye'de bilinmiyor" mealinde görüş beyan edenler olmuştur. İslâmî ilişkileri, "Bütün mü'mınler kardeştir." hakikati ışığında cereyan etmiştir. Şöyle der: "Mü'mın, kardeşini sever ve sevmeli. Fakat fenalığı için yalnız acır. Tahakkümle değil, belki lütufla ıslahına çalışır." Onun İslâmî ilişkilerdeki yolunun esasını "kavl-i leyyin" (yumuşak, enaniyeti olmayan hitap) teşkil etmiştir. Yaratılanı yaratandan ötürü seven Said Nursî'nin hayvan sevgisi Yunusî bir anlayış