Ona bayramları da çok görmüşlerdi

Yaşadığı hayatı boyunca bed muamelelere maruz bırakılan Bediüzzaman Hazretlerine rahat bir bayram dahi yaşatmak istememişler.Bakınız; mübarek bayramlarda kendisine yapılan zulümler sonucu Bediüzzaman'ın kendi dilinden yaptığı acı değerlendirmeleri okuyalım... Bediüzzaman Hazretlerine bir bayramda yapılan zulümle alakalı bir ifadesinde şöyle der: 1- "Bu yirmi sene kırk bayramımı münzevi, yalnız geçirdim. Artık yeter! Kabir kapısındayım, beni dünyaya baktırmayınız. Hatta bu yirmi bayramdır, bir-ikisinden başka umumlarında, bu gurbette, kendi odamda yalnız mahpus gibi geçirdim." Rahatsızlığından dolayı bir bayram günü ziyaretçileri dahi kabul etmemekte karar kılan Bediüzzaman, yine de bir-iki talebesini, Nur talebelerinin hatırını kırmamak adına kabul eder ve bayramda kapısına şu notu asar: 2- "Kalben rahatsızlığım dolayısıyla; Kurban Bayramı'na kadar Süleyman Efendi, Şamlı Hâfız Tevfik, Abdullah Çavuş ve Mustafa Çavuş'tan başka kimseyi kabul etmiyorum. Affedersiniz gücenmeyiniz! Said Nursî." 3- "Bayramın ikinci gününde, teneffüs için kırlara çıktığım zaman, ehemmiyetli bir memur tarafından beş vecihle kanunsuz bir taarruza maruz kaldım. Cenab-ı Hak rahmet ve keremiyle; belime, başıma yüklenen Risale-i Nur eczalarını ve ruhuma ve kalbime yüklenen şakirdlerinin haysiyet ve izzet ve rahatlarını muhafaza için, fevkalâde bir tahammül ve sabır ihsan eyledi. Yoksa bir plan neticesinde beni hiddete getirip Risale-i Nur'un, bahusus Âyetü'l-Kübra'nın fütuhatına karşı bir perde çekmek..." 4- "Madem