Bediüzzaman Hazretlerinin imana ve islama dair yaşadığı hayatı, kalb ve gönüllerde makes bulmuş ve rahmetle yad edilmektedir.Bediüzzaman'ın yaşadığı mühim hadiselerden birisi de, ülkemizde ikinci meşrutiyetin ilani olmuştur. Bu hadisenin ardından, Van'a gitmek üzere Gürcistan'nın baş şehri olan Tiflis'e uğramış, orada mevcut Şeyh San'an tepesinde bir takım mülahazalar içinde olmuştur. Mezkur yolculuk seyri şöyle gelişmiştir: "Bediüzzaman Hazretleri, 31 Mart Vak'ası'ndan sonra İstanbul'da fazla durmaz, Van'a gitmek üzere İstanbul'dan ayrılır (Mart 1910). Karadeniz sahillerinden vapur yolculuğu ile Batum üzerinden Van'a giderken Tiflis'e uğrar. Tiflis'te, Şeyh San'an Tepesine çıkar. Dikkatle etrafı seyrederken, yanına bir Rus polisi yaklaşır. Rus polisiyle, Bediüzzaman hazretlerinin arasında geçen muhavere -özetle- şöyledir: "Şeyh San'an tepesine çıktım, dikkatle temâşâ ediyordum. Bir Rus yanıma geldi. Dedi: "Niye böyle dikkat ediyorsun Dedim: "Medresemin plânını yapıyorum." Dedi: "Nerelisin" "Bitlisliyim" dedim. Dedi: "Bu Tiflis'tir." Dedim: "Bitlis, Tiflis, birbirinin kardeşidir." Dedi: "Ne demek" Dedim: "Asya'da, âlem-i İslâmda üç nur, birbiri arkası sıra inkişafa başlıyor. Sizde birbiri üstünde üç zulmet inkişafa başlayacaktır. Şu perde-i müstebidane yırtılacak, takallüs edecek. Ben de gelip burada medresemi yapacağım." Dedi: "Heyhat! Şaşarım senin ümidine." Dedim: "Ben de şaşarım senin aklına. Bu kışın devamına ihtimâl verebilir misin Her kışın bir baharı, her gecenin bir neharı vardır." (Sünûhat, s. 203-210) BEDİÜZZAMAN'NIN MÜJDELERI IŞIĞINDA Bediüzzaman harretlerinin Tiflis yolculuğunda alem-i İslamın mukadderatına dair müjdelerden bir kaçını şöyle sıralamak mümkündür: Bediüzzamanın üç nurdan muradı, yeryüzünde bir zamanlar olduğu gibi, alem-i İslam ittihad edip İslamın bayrağını şeref ve izzetle ilan ederek yeryüzünde dalgalandırılması noktasinda muvaffak olabilme kaziyesidir. (Mufassal