Bayram İslâm ümmetinin sevgi hazinesidir

Kurban, Rabbimize kurbiyyet vesilesidir. İslâm'da bütün makamlar ve unvanlar, bir tek makama, bir tek unvana kurban etmek içindir. O makam, o unvan da Allah'a kulluk makamı ve unvanıdır. Makamınızı, unvanınızı, diplomanızı, doktoranızı Allah'a kulluk etmekten üstün tutuyorsanız, Allah'a kulluğa kurban etmiyorsanız, kurban bayramını kutlamaya hakkınız yoktur. Allah için verilerek paylaşılan her şey, katlanarak sahibine geri verilecektir. Mü'min insanı Allah'a yaklaştıran ve O'nun rızasını kazanmaya vesile olan büyük olsun küçük olsun her amel, kurban gibi bir ibadettir. Kurban; paylaşma ve dayanışmadır. Peygamber (sav), kurban kesme yeterliğine sahip olup da bu ibadeti yerine getirmeyenleri "İmkân bulup da kurban kesmeyen kimse musallamıza yaklaşmasın" (Sünen-i İbn Mâce, Edâhî, 2; Ahmed b. Hanbel, el- Müsned, II, 321) ifadesiyle sakındırmış ve kınamıştır. Kurban Bayramı; bize Hz. İbrahim (as)'ı, eşi Hacer annemizi ve oğlu İsmail (as)'ı hatırlatır. Hatırlatılan Hz. İbrahim (as)'in sadakati, Hacer annemizin tevekkülü, Hz. İsmail (as)'in de teslimiyetidir. Anne ve babalar olarak İbrahim ve Hacer olmazsak, evladlarımız İsmail olmaz. Hayatımızı dâhili ve harici putlardan temizlemesek, ismimizin İbrahim olması, kestiğimiz kurbanın fiyatı yüksek bir sığır, dana, koç, deve olması bizi kurtarmaz. İbrahim, Hacer, İsmail olunmadan çağın zorbaları yakamızı bırakmaz. Dolaysıyla gönlümüzü, günümüzü ve gündemimizi putlardan ve putperstlerden temizlemek bizim için çok mühim. Çünkü bizim ceddimiz put kıran İbrahim! Bayram; komşuları, akrabaları, dostları, yakın olsun uzak olsun kardeşleri birbirine bağlayan ve ruhları sevgiyle kaynaştıranbir ibadettir. Hafız İbn Hacer (rh. a) der ki: "Bayramlarda sevinç göstermek dinin şiarlarındandır." (Fethul Bârî 2443) Bayram, İslâm ümmetinin tükenmez sevgi hazinesidir. Fıtratı bozulmamış herkes bu sevgi hazinesinden nasibini alabilir. Kurban, İsmail'in bedeli olduğu için, İslâm geleneğinde bunun nakit olarak bedeli kabul görmemiştir. Sanki kurban bu manada İsmail'in bedelini temsil eden bir fidyenin, İsmail'in Rabbine sunulmasıdır. Kurbanı kurban yapan, Rabbe yaklaşma vesilesi yapan şey, işte temsil ettiği bu bedeldir. Yeri ve zamanı geldiğinde O'nun yoluna İsmaillerin feda edilebileceğinin sembolik olarak gösterilmesi çabasıdır. Ne koçun kanıdır ne de etidir Allah'a sunulan. Asıl olan bu inancı, bu bilinci, bu samimiyet ve sadakati izhar etmektir. İbrahimî iman ve kararlılığı gösterecekler için hedef, O'nun uğruna kurban kestiğini, malını feda ettiğini ispatlamaktır. Putları adına kurbanlar kesenlerin şirkine karşılık, İslâm'da 'sadece Allah adına ve O'nun adıyla