Yunan Başbakanının ifşa ettiği "adalar" hakkındaki gizli mektupta ne yazıyordu

"Lozan bir zafer değil, Türk milletinin cephede kazandıklarıyla asla mütenasip olmayan bir masa başı kaybı, bir diplomasi hataları vesikasıdır." İlk anda rahmetli Kadir Mısıroğlu'nun sözleri gibi gelebilir ama onun Lozan: Zafer mi Hezimet mi adlı kitabı yazmasından 15 yıl önce Tahsin Demiray adlı milliyetçi kalem tarafından yazılmıştır (Hafta, 4 Ağustos 1950). Daha ağırını ise Türkçü akımın keskin kalemi Atsız bundan 90 yıl önce dile getirmişti bile: "Yalandır efendiler! Ya bilgisizsiniz, ya dalkavuksunuz! Biz Lozan Muahedesi'yle topraklarımızın büyük bir kısmını kaybettik." (Çanakkale'ye Yürüyüş) Lozan tartışılmıştır, tartışılmaktadır ve tartışılacaktır. Bu kadar kritik bir uluslararası antlaşmanın "ya zafer de ya sus" despotluğuna kurban gitmesine izin verirsek Batı Trakya'da, Kıbrıs'ta, Meis'te, Adalar (Ege) Denizi'nde vs. yaşamakta olduğumuz nice sorunla başa çıkmakta zorlanacak, penaltıyı kendi kalesine çekmek gibi acemilikler sergilememiz kaçınılmaz olacaktır. Lozan, kazanç ve kayıplarıyla beraber okutulup öğretilmediği müddetçe milletin ortak vicdanında hakiki yerini bulamayacak, kafasındaki soru işaretleri kalkmayacaktır. Aksi halde ne olacağını söyleyeyim: Sürekli açıklarımız çıkar, çünkü "sü" (su değil), yani asker uyur, düşman uyumaz. Günün