Araplar ihanet ettiyse İnönü "hain"in torununu neden fahri yaveri yaptı

Araplar ihanet ettiyse İnönü "hain"in torununu neden fahri yaveri yaptı

MUSTAFA ARMAĞAN

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 19 Kasım 2025 tarihli grup konuşmasında Arap ihanetine değinerek asıl maksadı net olarak ortaya koydu:

"Bize on yıllar boyunca aynı masalı anlattılar. Bugün de aynı masalı ısıtıp ısıtıp önümüze getiriyorlar. Neymiş efendim: Araplar bizi sırtımızdan vurmuş. Hadi oradan! (…) İçeride bir çete 'Arap sermayesi' diyerek, 'yeşil sermaye' diyerek, 'irtica' diyerek bizi sırtımızdan vurdular. Bu yalanı söyleyerek Türkiye'ye en büyük kötülüğü yaptılar."

Beklenebileceği gibi tartışmalar dakikalar sonra başladı.

İlk kozları da Şerif Hüseyin 'bize' ihanet etmemiş miydi oldu.

İyi de oradaki 'biz' ile senin de içerisinde olduğun 'biz' aynı mı Oradaki 'biz' Osmanlı idi, senin yatıp kalkıp küfrettiğin Osmanlı! Ve Osmanlı ordusunda –Çanakkale şehitliğinde isimlerini gördüğümüz gibi- on binlerce Arap askeri savaşıyordu.

Kaldı ki Şerif Hüseyin'in oğulları Irak Kralı Faysal ve Ürdün Emiri Abdullah bu ihanetlerinden sonra defalarca Türkiye'yi ziyaret edip zamanın cumhurbaşkanlarıyla baş başa görüşmedi mi

Dahası, "Hain Araplar bizi arkadan vurdu" diye Arap düşmanlığını körükleyip duranlar Osmanlıya isyan eden hain Şerif Hüseyin'in torununu kendisine fahri yaver tayin eden CHP genel başkanı ve Cumhurbaşkanı İnönü'ye ne diyecekler

Her neyse. Şimdi farklı bir tarih sayfasını açacağım.

Mekke Şerifi Hüseyin ve oğulları ile kandırabildiği bir miktar Arabistan aşiretleri mensubunun Osmanlı'ya başkaldırdığı, yani ihanet ettiği doğru ama bu doğruluk yüz milyonlarca Arap için katiyen geçerli değil. O kadar ki Arap aşiretlerinden olup da saflarımıza katılıp bize ihanet edenlere karşı kelle koltukta savaşanlar dahi mevcuttu.

İşte size Şerif Hüseyin'e karşı Osmanlı saflarında savaşan bir başka Hüseyin'in, Emir Hüseyin b. Mubeyrik'in hikâyesi.

Cidde'den kuzeye doğru çıkıldığında Kızıldeniz sahillerinde Rabiğ diye bir şehir vardır. Buranın yöneticisi, Harb aşiretlerinden Mesruh koluna mensup Şeyh Hüseyin b. Mübeyrik olup Osmanlıya sonuna kadar bağlı kalan Arap şeyhlerindendir.

Medine'yi aylarca çekirge kavurması yiyerek savunan Fahreddin Paşa ondan "asil ruhlu bir Arap şeyhi Medine müdafaasının son günlerine doğru Hicaz seferî kuvvetinin parası tükendiği ve İngilizlerin zaferi kesinleştiği sırada, Hicaz seferî kuvvetlerine beş bin altın borç vermek civanmertliğini de göstermişti" diye övgüyle bahsetmiştir.

Dahası, aynı Arap Şeyhinin çekirge yiyerek açlığını bastırmaya uğraşan birliklerimize gıda yardımında bulunduğunu da biliyoruz.

Emir Hüseyin'i altınla satın almak isteyen İngilizler Şerif Hüseyin'i devreye sokmuş ama red cevabı almışlardı. Türk dostu Şeyh Hüseyin'in şu cevabı tarihin alnına yazılan bir çelengi andırır: