Günümüzün kurulu düzeninden pek memnun olduğumuz söylenemez. Çünkü tüm istatistikler bize mevcut dünya düzeninin insanlığa saadet getirmeyeceğine işaret ediyor. 7 milyar insanın yaşadığı dünyada mevcut servetin büyük bölümünün küçük bir azınlığın elinde olduğunu görüyoruz. Nimet ile külfetin adilce paylaşılmadığı bir dünyada yaşıyoruz. Bu dünyada obezite kitlesel bir sorun olarak ortaya çıkarken aynı zamanda on binlerce çocuk açlıktan ölüyor. Şahit oluyoruz ki, mevcut dünya rengi renkten, teni tenden ayıran bir dünyadır. Bazı insanlara zulüm, bazı insanlara konfor vaat ediyor. Elbette böyle bir dünyanın yeni bir sisteme, yeni bir düzene ihtiyacı vardır. Çünkü bu dünya üstün bir topluluğun tasarruf alanı değil, tüm insanlığın otak mirasıdır. Baktığımız zaman bugünkü dünya sistemi savaşlar üzerine kurulmuş bir yapıdır. İki Dünya Savaşı sonrasında Yalta Konferansı'nda mevcut düzenin temelleri atılmıştır. Bu sistemin devam etmesi için bu savaşların da bölgeler bazında devam etmesi önemlidir. Hâlâ bölgesel çatışmaların ve savaşların var olmasının sebebi de burada yatıyor. Çünkü bu sistem ancak bir düşmanın varlığıyla kendi varlığını sürdürebilir. Bu yüzden sistem sürekli olarak çatışma alanlarını körüklemeye çalışıyor. Bu düzenin kurucu güçleri, hem kendisiyle düşmanı kabul ettiği toplumlar arasında hem de düşmanların kendileri arasında sürekli bir çatışma alanları oluşturmayı bir şekilde başarıyor. pushfn('ads'); İşgal ve tehditle bu düzene itirazı olan toplumlar sindirilirken, iç çatışmalarla da güçlerini ve enerjilerini başka alanlarda tüketilmesi sağlanıyor. Özellikle bu coğrafyanın yaşadığı çatışmalarla enerjisinin nasıl yok edildiğini görebiliyoruz. Hâlbuki bu coğrafya, farklı inanış, farklı kültür ve farklı kavimlerin birlikte ve uyumlu bir şekilde yaşayabildiği bir coğrafyadır. Bu tecrübeyi dikkate alarak günümüzde de birbiriyle konuşabilme ve birbirini anlama imkânının zinde tutulması önemlidir. Bu yüzden yeni bir dünya kurulacaksa çatışma ve savaşla değil diyalog ve barışla kurulacaktır. Peki, yeni dünya kurma arzusunda olanların