Bu kez farklı bir Tiflis

Bir yıl önce eylül ayının ilk günlerinde Gürcistan'a gitmiş, iki gün şehir dışında bağların ortasında otele ve bir kültür sanat merkezine dönüştürülen Tsinandali Estate'te konakladıktan sonra Tiflis'e geçmiştik.

Döndüğümde doğrusunu söylemek gerekirse aklım Tiflis'ten çok Kakheti bölgesindeki Tsinandali köyünde kalmıştı. Doğası ve tarihi geçmişi yanı sıra ünlü şef Irakli Asatiani'nin yaptığı yemekler ama özellikle de Gürcü mantısı Khingali Hinkali'nin tadı hala damağımdadır.
Bu kez Radisson Otel Grubu Bölge Yöneticileri Yeşim Doğukan ve Antoine Maubarak'ın davetiyle 'Radisson Red Tiflis'in, Başbakan İrakli Garibashvili'nin de katıldığı resmi açılışına gittik.
Uzun süre atıl kalan 100 yıllık tarihi postane binasının restorasyonu ardından açılan otel, kentin tarihi bölgesinde yer alıyor. Odalar İskandinav çıkışlı markanın gösterişten uzak minimalist ve fonksiyonel tarzına uygun döşenmiş.
Otelin genel müdürlüğünü de farklı ülkelerde çalışan, deneyimli turizmci Hüsnü Tayanç üstlenmiş.
Bu kez gittiğimiz günlerde 1500'üncü yıl kutlamaları yapılan Tiflis'i hem insanları hem de korudukları kültürleriyle daha çok sevdim. Yaptığım tarihe yolculuk ve aldığımız harika rehberlik sayesinde Tiflis'ten İstanbul'a dönmek üzere uçağa bindiğimde aklımda kalan yerlerin neredeyse tümünün 'Eski Şehir' denilen bölgede olduğunu düşündüm. Tiflis de benim diyeceğim, özleyeceğim kentler arasına girdi...

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

RİTÜELLER SARAYI

Kent turumuzu planlayan ve bize eşlik eden Nino Skhirtladze, programda yazılı olmayan bir sürprizi olduğunu, gideceğimiz mekânı bizim için özel açtırdığını anlatırken çok heyecanlıydı. Bizler onun heyecanını ancak arabadan inip yapının karşısına geçtiğimizde başımızı geriye gidebildiği kadar kaldırıp 180 derecelik bir tur attırdığımızda kavramaya başladık.
İçeri girdiğimiz andan itibaren de o binanın hikâyesini bize kıvamında aktarırken biz de spiral gibi döne döne çıkılan her katın tadını çıkarttık. İki saate yakın süren bu tur sözcüklerle anlatılması kolay olmayan görsel ve düşünsel bir şölen, geçmişte yaşananları, kültürel kodlarının değişim sancısını çok güzel aktaran bir tarihte yolculuğa dönüştü.
Göğe uzanan, her detayında Dışavurumculuk, Modernizm, Ekspresyonizm, Paganizm, Ortaçağ Gürcü kilise mimarisi gibi farklı anlayışlara, farklı akımlara, kültürlere ve inanç sistemlerine referans veren semboller kullanılan taş yapı, ilk bakışta sanki binlerce yıl öncesinden kalmış gibi duruyor. Oysa Sosyalist modernizm örneği olarak tanımlanan, Ritüeller Sarayı ya da Düğün Sarayı olarak anılan bu simge bina Mimar Victor Djorbenadze tarafından 1984 yılında yapılmış.
Gürcistan'da kısaca Butsa olarak bilinen 1925-1999 yılları arasında yaşayan Djorbenadze mimari yeteneği kadar ülkenin önde gelen entelektüellerinden biri kabul ediliyor. Sovyet döneminde devlet başkanlarından pop starlara Tiflis'e gelen ünlü isimlerin ziyaret programına mutlaka konan bu görkemli bina Gürcistan'ın bağımsızlığından sonra bir süre kaderine terk edilmiş.
2002 yılında iş insanı Badri Patarkatsihvili tarafından alınarak restore edilmiş ve sanat koleksiyonun da sergilendiği bugüne dek benzerini görmediğim büyüklükte ve yükseklikte bir ev olarak kullanılmaya başlanmış. Patarkatsishvili 2008 yılında ölünce ailesi mekânı tekrar kısıtlı sayıda özel turlara, düğünlere ve etkinliklere açmış.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

GURAMISHVILI'S MARANİ BAĞLARI

Gezimizin duraklarından biri de Tiflis'e yarım saat mesafede olan Saguramo köyü yakınlarındaki Guramishvili's Marani bağları ve şarap üretim tesisleriydi. 19'uncu yüzyılda ünlü Gürcü yazar İlia Chavhavadze'nin eşi Olga Guramishvili Chavchavadze'ye ait bağlar, 2015 yılında Kakhetian Tradition Winery'i tarafından satın alındıktan sonra tarihi şarap mahzeni restore edilmiş, en son teknoloji ve alt yapıyla donatılarak işletilmeye başlanmış. Bize turu yaptıran ikinci kuşak Sandro Chkhaidze, Gürcü geleneklerini yaşatmaya çalıştıklarını eski tekniklerden de yararlanarak şarap, konyak ve şampanya ürettiklerini söylüyor.

ADANA LEZZET FESTİVALİ

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Yedi yıl önce yola koyulan, ilk etkinliğinden bu yana aksatmadan takip ettiğim Adana Lezzet Festivali, Valilik, Büyükşehir Belediyesi, Sivil Toplum Gönüllüleri ve yaratıcı ekibin uyumlu çalışmasıyla her geçen yıl gelişerek olgunlaşıyor. Önce konuşmalar yapılıyor sonra da yörenin yemekleri deneniyor.
Bu yılki festivalse dün başladı. Gastronominin Eko Sisteminde Şeflerin Sorumluluğu, Tutucu Damaklara Yeni Tatlar, Sınırları Aşıyoruz, Akdeniz Gastronomi Turizmi ve Yol Gösterici Rehberler başlıkları altında pek çok konu tartışıldı, sorunlara çözümler önerildi. Bugün ve yarın ise Adana Lezzet Sahnesi'nde Türkiye'nin ünlü şeflerinin sohbetleri ve atölye çalışmaları var.