İlhan Selçuk Cumhuriyet'tir

Bu yazı gazetemizin 99'uncu yıldönümü için hazırlanan ekte yayımlanmıştır.Yolları daha okumayı yeni yeni söktüğü yıllarda, hatta o doğmadan önce kesişmişti ömrünü verdiği gazetesiyle. Çocukken her sabah babasına Cumhuriyet gazetesindeki haber ve köşe yazılarını okumak onun göreviydi. Bazen okurken paragrafları atlayarak okuduğunu yıllar sonra itiraf edecekti. Doğmadan önce Cumhuriyet'le yolunun kesişmesi biraz eş durumundan kaynaklıdır. İstanbul'un işgali ve Meclis-i Mebusan'ın dağıtılması üzerine esaret altında bağımsız bir gazete çıkarma imkânsızlığını gören Yunus Nadi, gizlice İstanbul'u terk ederek Kuvayı Milliye saflarına katılmak üzere Ankara'ya doğru yola çıkar. O yıllarda Milli Mücadele'ye destek için Ankara'ya gidenlerin ilk durağı Geyve'dir. İlçenin yurtsever kaymakamı Hamdi Namık Bey, gelenlerin kimliğini araştırmak için bir karakol yaptırmıştır. Gelenlerin kim olduğunu araştırıyor, meçhul ve şüpheli olanları geri çeviriyor, yurtseverlikleri şüphe götürmeyenlerin iaşelerini, konaklamalarını ve güvenliklerini sağlayarak Ankara'ya ulaştırıyordu. İşte o ateşten günlerden birinde İstanbul'dan gelen arkadaşı Yunus Nadi'yi ise evinde misafir eder. Geyve'de kaymakamlık görevi yanında Mustafa Kemal'in emri ile oluşturduğu milis güçlerinin komutanlığını da yapan Hamdi Bey'in Nadi ailesi ve Cumhuriyet'le yolları ileride de kesişecektir. Bu yurtsever kaymakamın küçük kızı Handan'la evlenerek damadı olan İlhan Selçuk, gazetenin ikinci kurtarıcısı olacaktır. (Soldan sağa Oktay Kurtböke, Yaşar Kemal, İlhan Selçuk, Sadun Tanju, Nadir Nadi)Cumhuriyet gazetesinin tarihi, Yunus Nadi dönemi, Nadir Nadi dönemi ve İlhan Selçuk dönemi olmak üzere üç ayrı döneme ayrılabilir. Ama gazetenin yayın çizgisi göz önüne alındığında İlhan Selçuk'tan önceki dönem ve İlhan Selçuk'tan sonraki dönem diye iki ayrı dönemden söz etmek mümkün.(İlhan Selçuk ve Fikret Otyam Ankara bürosunda.)NADİR NADİ'NİN DESTEĞİAdını Atatürk'ün koyduğu Cumhuriyet, bir misyon gazetesidir. Gazete, Cumhuriyeti ve Aydınlanma Devrimini savunma ve geniş kitlelere yayma misyonu ile yola koyulmuştur. Bu misyonun yanında gazeteye sol, sosyalist yayın çizgisine geçişin tohumları Cevat Fehmi Başkut'un genel yayın yönetmenliğine getirilmesiyle atılmışsa da asıl 1962 yılında İlhan Selçuk'un gazeteye köşe yazarı olarak katılmasından sonra filizlenmiştir.İlhan Selçuk'un Cumhuriyet ailesine katılması bizzat Nadir Nadi'nin daveti üzerine olmuştur. Nadir Nadi, Dolmuş adlı mizah dergisinde yazmaya başladığı günlerden itibaren yazılarını beğenerek izlediği İlhan Selçuk'a yazması için teklifte bulunur. İlk yazısından itibaren yazıları didik didik edilen ve her yazısında komünizm propagandası yaptığı iddia edilen İlhan Selçuk'un Cumhuriyet'te yazması basında da geniş yankı bulur. Ahmet Emin Yalman Hür Vatan'daki başyazısında "Solcular en ciddi gazetelerin köşelerine kadar sokulmuşlardır" der. Küba yazısı Babıâli'de gümbürtü kopmasına neden olmuş ve bu çevrelere göre, İlhan Selçuk'un komünist olduğunu tescillemiştir.Gazete içinde Nadir Nadi dışında İlhan Selçuk'a destek veren ikinci kişi Genel Yayın Yönetmeni Cevat Fehmi Başkut'tur. Ancak Nadi ailesinin tutucu kanadını temsil eden damat Niyazi Nun ile Ankara Büro şefi Ecvet Güresin, İlhan Selçuk'un fikirlerini ve gazeteye getirdiği yazar arkadaşlarından rahatsızdır. Bu gruba göre, Nadir Nadi, İlhan Selçuk ve Yaşar Kemal'in de içinde bulunduğu solcu yazarlar tarafından yanlış yönlendiriliyordu. Nadir Nadi'nin İlhan Selçuk'un görüşlerine değer verdiğine kuşku yok. Ancak Nadir Nadi, İlhan Selçuk ve arkadaşlarının gazeteye değer kattığını, başta gençlik