Harbiye Marşı'nı da değiştiriverin bari!...

Harbiden AKP'nin önceki seçimde bilboardları süsleyen seçim afişinde yer alan "Hayaldi gerçek oldu" dedirten bir aşamaya geldik. Aslında aşama, TDK sözlüğüne göre önem ya da değer yönünden gitgide yükselen bir sıra basamakların her birine denilir ama bizim için değilse bile AKP için bir aşamadır nihayetinde.Seçimlerde AKP adına yardım kolisi dağıtan, muhalefet partilerinin pankartlarının indirilmesi için bizzat ekiplerin başında duran, il ve ilçe başkanları ile bakanları ziyaret eden, muhalefete parmak sallayan valiler gördük.AKP il başkanını askeri törenle karşılayan jandarma karakolu komutanlarına da rastladık.Kamunun aracını eşine tahsis eden, devletin polisine eşinin çantasını taşıtan, hepsinden önemlisi devletin kurucusunu yok sayan, hatta lanetleyen diyanet işleri başkanını da gördük elhamdülillah!Cumhurbaşkanının karşısında düğmesi olmadığını unutarak cüppelerinde iliklemek için düğme arayan, önünde saygıyla eğilen yüksek yargı mensuplarını çok evvel tanımıştık.Bırakın cumhurbaşkanını, damadın siyasi kariyerini inşa etmek için kurulan Pelikan Grubu'ndan aldığı talimatla davalar açan savcılara ve o savcıların yazdığı osuruktan iddianameleri kabul edip ceza yağdıran partili hâkimlere alışalı epey oldu.Ülkenin ana muhalefet partisine devletin kurumlarının kapılarını kilitleyip içeri almayan, korkudan perdenin arkasına saklanıp güvenlik güçlerine talimat veren genel müdür ve kurum başkanları ile tanıştık.Emniyet Genel Müdürlüğü'nün sosyal medya paylaşımında bu kurumda İstihbarat Daire Başkanlığı yapmış Sabri Uzun'un Canan Kaftancıoğlu'na verilen cezayı kınamasına tepki olarak "İstihbarat Daire Başkanlığı yapmış birisinin böyle bir AHLAKSIZLIĞI kabul edilemez" diye yazılmasına da alıştık.Ömürlerini Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ve Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin şartlarını yerine getirmeye adamış emekli amirallerin bu sözleşmeyi tartışmaya açan hükümeti uyarmak üzere yayımladığı açıklama nedeniyle aldıkları emir üzere amiraller hakkında suç duyurusunda bulunan tapu müdürü bile gördü bu gözler.Diplomatik gezilerde yapılan heyetlerarası görüşmeler cumhurbaşkanı ve eski başbakan çocuklarının katılımını bile sineye çektik.Ama "Yok gerçekten bu kadarı da da fazla" dediğimiz bir olaya tanıklık ettik. Geçtiğimiz hafta Polis Akademisi Bandosu AKP'nin seçimlerinde kullanacağı şarkıyı seslendirmesi karşısında nutkumuz tutuldu.CHP'yi kötülemek için müflis bakkal misali eski defterleri karıştıran ve "Milli Şef"