Misbah Eratilla

Yeni Asya

"Allah için çalışınız"

Emektar Bilal öğretmen, eski öğrencisi Fırat öğretmenle öğretmen evi bahçesinde samimi bir sohbet havası içinde çayını yudumluyordu.Sohbetleri devam ederken birden Fırat'ın yüzü kara bir bulut gibi karardı. Emektar öğretmen Bilal, Fırat'a: "Ne oldu bir şeyin mi var" diye sordu. Fırat kısa bir süre bekledikten sonra: "Hocam bu gün okuduğum bir haber

Şükrü Efendinin köşkü

Bediüzzaman Hazretleri, 1927 yılının Mart ayının başında Barla'ya getirildiğinde küçük sepetinde çay demliği, birkaç bardak, bir sahan ve elinde de Kur'an-ı Kerîm'den başka hiçbir şeyi yoktu. Dünyadaki mal varlığı sadece bunlardan ibaretti. Van'dan yola çıkalı bir yıl olmuş; Barla ise üçüncü sürgün yeri olmuştu.1930 yılın başından itibaren Bediüzza

Rıfat Filizer ve Bediüzzaman

Rıfat Filizer, l948 yılında Ankara'da askerlik yaptığı esnada bir mektupta ismimin geçmesi üzerine, bulunduğu koğuşta arama yapılır.Arama sonucunda çantası ve karyolasında Risale-i Nur kitapları ve Kur'an-ı Kerîm bulunur. Polisler, onu hemen alarak emniyet müdürlüğüne getirir ve burada ifadesi alınır. İfadesinde ona "Nurcu olmadığını söyle, serbest

Çocuk mahpus Memiş ve Bediüzzaman

Memiş Orhan, Denizli'nin Buldan kazasında çiftçilik ve rençperlik ile uğraşırken kız kaçırma olayı nedeniyle 1942 yılı içerisinde Denizli hapishanesine düşer.Memiş, koğuşa gittiğinde ondan büyük Halil adında bir çocuk vardı. Koğuştakileri hemen hepsi ufak tefek küçük çocuklardı. Memiş, kız kaçırma hadisesinin şokunu üzerinden atınca koğuştaki sorun

"Ona dua edildi"

3 Şubat 1932 tarihine rastlayan Kadir Gecesinde, Ayasofya Camiinde Türkçe Kur'an, tekbir ve kamet okunur.18 Temmuz 1932 tarihinde ise Diyanet İşleri Başkanlığı, tüm camilerde Türkçe ezan okunması kararını resmi olarak duyurur. Emirlere uymayanlar hakkında kanuni işlemin yapılacağı belirtilir. Bu durum gerçekleşmeden birkaç yıl önce 1930 yılında Bed

Ali Ulvi Kurucu'nun "Ön söz" Hikâyesi

Bediüzzaman'ın Hazretlerinin talebesi Atıf Ural, ilk defa basılacak olan "Tarihçe-i Hayat(Bediüzzaman Said Nursi)" isimli kitaba ön söz yazması için Ali Ulvi Kurucu'ya takdirkâr bir mektup yazar.Ali Ulvi Kurucu mektubu okuduktan sonra "Mektuptaki ifadeden gönlüme bir ateş düştüğünü sandım. Haftalarca alevler içinde yandım. O günden beri, gönlümde b

Abdulmecid Ünlükul ve o gece

1960 yılının bir yaz gecesi Abdulmecid Ünlükul'un kapısı sessizliği yırtarcasına çalındı.Abdulmecid, yatağından korku içinde uyandı. Kendi kendine "Hayırdır inşallah!" diyerek yatağından hızlı bir şekilde kalktı. Salona geldiğinde evde herkes ayakta merak ve korkulu gözlerle ona bakıyordu. Herkes iyi biliyordu ki kimse bu saatte kapılarını çalmazdı

Şeyh Maşuk ve Bediüzzaman

Nurşinli Şeyh Masum'un oğlu, Şeyh Maşuk bir iş gereği Isparta'ya giderken Bediüzzaman Hazretlerini de ziyaret etmek ister.Bediüzzaman'ın evini sorup soruşturur ve sonunda evini bulur. Talebelere Bediüzzaman'ı ziyarete geldiğini söyler. Talebeler, Bediüzzaman'ın rahatsız olduğunu kimseyle görüşemediğini söyler. Şeyh Maşuk, talebelere "Ben Bitlis'ten

Abdulmecid Ünlükul ve evlat acısı

Birinci dünya savaşının başlamasıyla Ruslar Van ve çevresini ele geçirdi.Şehir kısa sürede harabeye döndü, Abdulmecid Ünlükul'un eğitim gördüğü medrese de tahrip edinilenler arasındaydı. Abdülmecid Ünlükul ve bazı akrabaları Van'dan ayrılarak Diyarbakır üzerinden Şam'a gitti. Orada üç yıl kaldıktan sonra Abdulmecid Ünlükul 1917 yılında Diyarbakır'a

Genç kamyoncu

Musa Yukarı, Salim Acar ve Veli Başarır 1957 yılında İzmir'den Isparta'ya Bediüzzaman'ı ziyarete giderler. Isparta'da kaldıkları süre içinde Bediüzzaman'la görüşmeye muvaffak olamazlar.Geceleri bir handa kalırlar. Han, geceleri tıklım tıklım dolu olurdu. Farklı şehirlerden iş gereği Isparta'ya gelip bu handa kalanlar gece odalarına geçmeden önce gr