Yolcudur yollu, hancıdır Mikron

Ezya arşipelininin ikinci büyüğü Germania'daki seçimler komşularında büyük heyecan yaratmış, en çok da mikroskopik ada Mikronezya'yı sarsmıştı. Adadan adaya esen rüzgârların er ya da geç minik adayı da seçimlere taşıyacağına inanan Mikron muhalifler, yıllardır pinekledikleri karanlıklardan çıkıp çoban ateşi yakmak için örgütlenirken Betonit Saray'daki bitmez tükenmez Yol istibdadını da soğuk terler basıyordu. Mikronezya'nın tüm medyası, Yol istibdadının resmi cazgırı, müstebit Muktedir Makropiç'in borazanı Pilavda gazetesinden ibaretti.Beklenmedik bir cesaretle ortaya atılan muhalif yönderler, önce halkı bilinçlendirmek için bir gazete çıkarmayı düşündüler. Çok geçmeden ideolojik ayrılığa düşüp üçe bölündüler. Zaten adanın tek matbaası da iktidarın elindeydi. Muhalif fraksiyonlar, sonuçta elyazması üç gazete hazırlayıp çoğalttırarak sokaklarda dağıtmaya başladı. El emeği göz nuru üç gazete, daha çok broşüre benzemelerine karşın istibdadı can evinden vuran yolsuzluk haberleri ve amansız eleştirileriyle çok tuttu. Resmi Pilavda gazetesinin hava raporlarından bıkan Mikronlar tarafından kapışılmaya başlandı. Üstelik muhalifler, aralarındaki ideolojik ayrılığa rağmen koordineli çalışıyorlardı. "Yolcudur Yollu", "Yolla Yolla" ve "Yola Mola" adını taşıyan gazetelerin halkta gördüğü ilgi, Ulu Çoban'ın öfkesini çekmekte gecikmedi. Muktedir Makropiç, muhalif basın emekçilerine haber gönderdi: "O paçavraların kapağında yarın da adımı görürsem hepinizi tutuklatırım!"Ertesi