Savaşın altıncı ayında

24 Şubat'ta başlayan Ukrayna'daki savaş ve savaşı başlatan Rusya'ya karşı müeyyide uygulama çabaları dünyanın geri kalanı için şu ana kadar enerji, tahıl ve ticaret dışında ciddi sonuçlar doğurmadı. Ukrayna'nın karizmatik liderinin tüm teşvik ve çağrılarına rağmen NATO savaşa doğrudan taraf olmadı.AB, ABD veya İngiltere çatışmaya katılmadı. Hepsi askeri ve mali yardımla yetindi, kapılarını pek de alışık olmadığımız biçimde Ukraynalı mültecilere açtı. Savaş sınırlı tutulabildi, bölgeselleşmedi, küreselleşmedi. if(!googleAdm.includes('1659295543843')){ googleAdm.push('1659295543843'); googletag.cmd.push(function() { googletag.defineSlot('105383585desktop_yazaryazidesktop_yazaryazi_icerikici_sc', 640, 300, 336, 280, 300, 250, 'div-gpt-ad-1659295543843-0').addService(googletag.pubads()); googletag.pubads().enableSingleRequest(); googletag.enableServices(); }); } googletag.cmd.push(function() { googletag.display('div-gpt-ad-1659295543843-0'); }); Diğer yandan bir türlü sona da ermedi. Taraflar Belarus'tan sonra İstanbul'da buluştu, ortaya bir anlaşma taslağı çıktı. Okuyanlar, bilenler makul olduğunu söyledi. Ancak o taslağı destekleyecek, arkasında duracak siyasi irade oluşmadı. Konuyu yakından takip edenlere göre Rusya henüz askeri hedeflerine ulaşamadı, Ukrayna da toprak kayıplarını kabullenmeyi içine sindiremedi. Dahası Rusya'yı Ukrayna'da yıpratmak isteyen Amerika savaşın sonlanmasını istemedi.İyi mi, kötü mü oldu kestirebilmek güç. Tarihten de teoriden de farklı sonuçlar çıkartmak olası. Belki de gerçekten Rusya'ya bir yerde ve bir şekilde dur demek gerekiyor. Fakat savaşın sürmesinin tırmanma ihtimalini arttırdığını da görmek zorundayız. Unutmayalım ki savaş alanına sokulan her yeni sistem savaşın seyri kadar mantığını da zorluyor, karşı taraftakini yeni tedbirler alamaya, o silah sistemini pasifize edecek saldırılar yapmaya, siyasi kararlar vermeye sevk ediyor. if(!googleAdm.includes('1659295583181')){ googleAdm.push('1659295583181'); googletag.cmd.push(function() { googletag.defineSlot('105383585desktop_yazaryazidesktop_yaziyazar_icerikici_sc', 300, 250, 640, 300, 336, 280, 'div-gpt-ad-1659295583181-0').addService(googletag.pubads()); googletag.pubads().enableSingleRequest(); googletag.enableServices(); }); } googletag.cmd.push(function() { googletag.display('div-gpt-ad-1659295583181-0'); }); Evet, bugüne kadar korkulan olmadı. Rusya silahların sevk edildiği yerleri Ukrayna sınırları ötesinde vurmadı. Ama bu hiç vurmayacağı anlamına gelir mi bilmiyoruz. Her devlet gibi Rusya'nın da tahammül sınırı var diyen de var, Rusya'nın karşı koyacak kapasitesi yok diyen de. Ama belli ki Amerika, İngiltere risk almaktan yana. İlginç bir şekilde Almanya, Slovakya ve Polonya da öyle.Hiçbiri Ukrayna'ya gönderecekleri silah sistemlerini dünyaya ilan etmekten çekinmiyor. Üstünde konuşup pazarlık ediyorlar. Bir tek sevkiyatın saat, yer ve tarihini ilan etmiyorlar. Sürekli yeni kaynaklar yaratıp yeni silahları Ukrayna'ya veriyorlar. M142 HIMARS çoklu roket sistemleri, M777 ve PZH 2000 Howitzerler, Zuzana kundağı motorlu toplar, Harpoon füzeleri ve M 270 MLRS'ler, yani çoklu roket sistemleri bunların başında geliyor. if(!googleAdm.includes('1659296099883')){ googleAdm.push('1659296099883'); googletag.cmd.push(function() { googletag.defineSlot('105383585desktop_yazaryaziYazar_yazi_icerikici_03_SC', 336, 280, 640, 300, 300, 250, 'div-gpt-ad-1659296099883-0').addService(googletag.pubads()); googletag.pubads().enableSingleRequest(); googletag.enableServices(); }); } googletag.cmd.push(function()