SÖZCÜ'den Sultan Uçar'ın haber özeti şöyle: Dünya Üniversiteler Sıralaması (THE) 2022 raporu yayınlandı. Türkiye'nin dünyanın en iyi ilk 500 üniversitesi arasında artık hiç üniversitesi yok. Boğaziçi Üniversitesi, dünya sıralamasında bu yıl da geriledi. Üniversitenin son 7 yılda sıralamadaki gerileme oranı yüzde 100'e çıktı. Canlarım... Türkiye ekonomisini tartışmaktan... Asıl büyük tehlikeleri bir ıskaladığımızın farkında mısınız.. Bunlardan biri artık, tehlike olmaktan çıktı: Rejim haline geldi... Bu köhne rejimin adı: Cehaletin tahakkümü... Canlarım... Ekonomiler bozulur: Düzeltilir... Ekonomiler krize girer: Çıkarılır... Ama... Rejim... Eğitim... Yargı... Ordu... Emniyet gibi kurumlar bozulduğunda... Tahribatı gidermek: Nesiller boyu sürer... Sözümün özü şu: Bu zihniyet... Sadece ekonomiyi perişan etmekle kalmadı... Bu zihniyet: Ülkenin çivisini çıkardı... Evet evet... Çivisini çıkardı... Çiviyi sadece yerinden oynatsaydı... Yerinden oynatılan çiviyi birkaç çekiç darbesiyle... Eski yerine oturturdunuz... Ama... Yerinden çıkan çiviyi yerine oturtsanız da... (Artık) Tutmaz... Umarım yanılıyorumdur... Umarım henüz çivi çıkmamış... Sadece: Yerinden oynatılmıştır... EKONOMİNİN TEK SORUNU VAR... "Bilgi" değil... Çünkü ben: "Haberci" değilim... "Yatırım tavsiyesi" değil... Çünkü ben: "Borsacı" değilim... Ancak... Tahminim o ki... Yüksek enflasyon nedeniyle tutmayan "Kur Korumalı Mevduat" yerine... "Enflasyon Korumalı Mevduat" geliyor... Yani... Sıfır faiz... Ama... TÜİK'in açıklayacağı yıllık enflasyon oranına: "3" pirim ilâvesiyle yeni bir enstrüman... Tutar mı.. Önyargılı olmak istemem... Fakat... Ekonominin sorununun... MB (Siyasi irade) tarafından tespit edilecek: Yüksek faiz... Çözümünün ise... Yine MB (Siyasi irade) tarafından tespit edilecek: "Düşük faiz" olduğuna inanmıyorum... Ekonominin tek sorunu var: Erdoğan... Evet... Halk seçti ve o nedenle saygı duyuyorum... Ama... "Halkın oylarına saygı duyuyorum" diyerek... "Dilsiz Şeytan" olmayı kabul edecek değilim... SOL İKTİDAR OLDU MU.. Yıllardır anlatmaya çalıştığım iki siyasi hamle var... Bunlardan biri: Sol söylemi de kabullenen bir sağ parti iktidarı... Diğeri ise: Liberal demokrasiyi kabullenen bir sol parti iktidarı... Sol ya da solumsu siyaset, 62 yıllık demokrasi tarihimizde tek başına iktidar olamadı... İktidar olduğunda ise... Ortakları liberal sağcı değil... Muhafazakâr sağcı partilerdi... AYAĞA GÖRE AYAKKABI Doğrusunu söylemek gerekirse... İlk başlarda yeni iktidar partisi, liberal sol söylemleriyle, hayal ettiğim "hükümet" olacak gibiydi... Ama... Ve ne yazık ki... Söylemler doğru olsa da... Siyasi hareketin liderliğindeki kişi yanlış seçilmişti... Sözümün özü canlarım: Yaşadığımız krizlerin sebebini lütfen başka yerde aramayın... Ayağınızı ayakkabıya uydurmaya çalışmayın yani... Ayakkabıyı ayağınıza göre ısmarlayın... BARUT VE ATEŞ... Canlarım... Ülkeyi siyasî, iktisadî, hukukî ve askerî konularda perişan hale koyan siyasi lidere: "Yanlış yapıyorsunuz" diyebilenler... Eğer yakın çevredeyseler: Bir bir uzaklaştırılıyorlar... Haliyle... Ateş'in yanındaki su kazanı atılıyor... Geride sadece: Barut fıçıları kalıyor... DURUM DAHA KÖTÜ... Doğru işi ya da doğru sistemi yanlış kişiyle uygulayamazsınız... Ülkenin en temel sorunlarından biri: "Doğru" sayılabilecek modelleri... Yanlış kişinin yönetiminde uygulamak zorunda kalışı... Siyasi liderlik... Hiçbir şey bilmediğini bildiği dönemlerinde: Bilenleri dinliyor... Sahip olduğu yetkiyi... Onların gösterdikleri yönde kullanıyordu... Özellikle de Kürt kökenli yurttaşlarımızın sorunlarının çözümü konusunda... Cesaretli ve özgürlükçü politikalarıyla... Kalıcı barışı tesis edecek gibiydi... Ancak... Az önce de dikkat çektiğim gibi: "Lider" olarak seçilen politikacı... Siyasi hesaplarını ulusun ve ülkenin çıkarlarının önüne koyunca...