Bugünkü doğrular dünkü yanlışları silmez ama...

Son birkaç haftadır, Erdoğan'ın dış politikadaki yaklaşımını takdir ediyorum... Elbette bugüne kadar yaptığı yanlışlıkları unutacak değilim... Tabii ki: Ülkeyi dış politikadan başlayarak... Ekonomide... Eğitimde... Kültürde... Sanatta... Ve hatta: Sporda yaşattığı felâketleri: Görmezden gelecek değilim... Ancak... (Bana göre) Bugünkü doğrularını... Yanlış olan o eski politikalarını haykırma şehvetine: Feda edecek de değilim... BAE ile kurduğu sıcak diyalog: Doğru... Suudilerle barışması: Doğru... Rusya'nın Ukrayna'yı işgal girişimi sürecinde (Baştan) tutukluk yapsa da... Sonradan dünya kamuoyu gözünde gösterdiği yansız tutum ve davranışı: Doğru... İsrail Cumhurbaşkanı'nı Türkiye'ye davet edişi: Doğru... Bunlar "doğru" diye ne: BAE için Yeni şafak Gazetesi'ne: "Şerefsiz" diye attırılan başlığı unutuyorum... Ne, Soylu'nun: "15 Temmuz darbe girişiminin finansörü alçak BAE" hakaretini duymazdan, görmezden geliyorum... Ve tabii ki ne de: İsrail cumhurbaşkanlarından Şimon Peres'in kolunu sıkarak: "Sizler çocuk katilisiniz" haykırışı kulaklarımdan silindi... Ama dedim ya... Onları hatırlamam... Bugün uygulanan doğru politikaları görmemek için gözlerimi ve kulaklarımı kapamamı gerektirmiyor... Sadece şunun bilinmesini isterim ki... Dost ülke İsrail'in Cumhurbaşkanı Herzog Türkiye'ye: Erdoğan'ı çok sevdiği... Ona çok değer verdiği... Ve... Onu: Siyaseten "güçlü tutmak" için gelmiyor... Herzog, öncelikle kendi ülkesinin... Ve haliyle... Türkiye'nin de yer aldığı bölgede... Çok değerli değişiklikler yaşanacağını: Görüyor... Arap yarımadasından sonra... İran'la da sıcak ilişki kurabilmenin yolunun... Türkiye hükümetleriyle kuracağı sıcak ilişkiden geçtiğini: Biliyor... Yani, Herzog Türkiye'ye: Halkının çıkarları gerektirdiği için... Ve... Geçmişi "unutmuş gibi yaparak" geliyor... UMARIM KAŞIMAZ... İsrail'in kurucu Devlet Başkanı Ben Gurion şöyle demişti: "Affet ama asla unutma..."." Herzog, davetini kabul ettiği Erdoğan'ın: Kendi halkına "çocuk katili" dediğini: Tabii ki unutmadı... Ama... "Unutmuş gibi" yaparak geliyor... Yani canlarım... Birkaç gün sonra Türkiye: Gerçek bir Devlet İnsanını konuk edecek... Umarım muhalefet bu konuda eski yaraları kaşımaz... DEMAGOG HIRSIZIN İTİRAFI... Kimileri, Akşener'in bu: Çok doğru... Çok gerçekçi cümlesi üzerinde: Hemen tepinmeye... Demagoji yapmaya başladı... Oysa... Doğru söz üzerine demagoji yapılamaz... Yani... Meral Akşener'in bu doğru ve gerçekçi tespitini itibarsızlaştırmak için... Siyasi hayatının tek gününde bile iktidar olmamış bir partiye: "Siz de çalıyorsunuz ama" diye kara çalmak: Karşı tarafı "hırsız" yapmaz... Ama... Karşı tarafı: "Hırsız" diye karalayanın: Kendi hırsızlığını kabullendiğini gösterir... PAÇALARIMIZDAN AKIYOR... Aktris Hazal Kaya, kendisinden ve oyunculuğundan nefret ettiğini söyleyen Ahmet Hakan için: "Vasat" demiş... Bunun üzerine Ahmet... Daha da öfkelenmiş... Nefretini ve öfkesini kusarken: "Sensin vasat" gibi bir şeyler söylemiş... Oysa... Hazal, Ahmet'e "vasat" diyerek: İltifat etmiş... Bugünkü Türkiye'de... "Vasat" olmak kötü bir şey değil