Demokrasi elbette rejimlerin "en az kötü" olanıdır... Ama... Günümüz şartlarında gelişmiş demokrasiler de vardır... Ve bu gelişmiş demokrasiler... Aynı zamanda dünyanın en zengin ülkeleridir... Demokrasilerinin gelişmişliği... Ve zenginliklerinin temel sebebi ise... Ülke halklarının: İnsanî gelişmişliğini tamamlamış olmalarıdır... Az gelmiş pek çok ülke... Eğitimsiz kitlelerden oluşan seçmenlerin tercihleriyle: Din taciri... Hırsız... Bencil hesapçı... Çapsız... Vasıfsız politikacılar tarafından yönetildiği için... Bir süre sonra: Meslekleri gereği daha eğitimli... Meslekleri gereği daha disiplinli... Meslekleri gereği daha dürüst... Meslekleri gereği daha temiz askerlerin yaptıkları kanlı ihtilallerle devrilmişler... Ve fakat... Ülkeyi krizden çıkarmak için ihtilâl yapan askerlerin... Demokrasiyi umursamayan kimi kötü niyetlileri... Silah zoruyla devirdikleri vasat altı politikacılardan daha berbat... Daha acımasız... Daha hırsız olmuşlardır... Neden.. Çünkü... Ünlü siyaset bilimci Lord Acton'un: "Güç yozlaştırır, mutlak güç mutlak yozlaştırır" yazılı olmayan kuramı devreye girmiş... Ve... Vasıfsız, vasat altı, çapsız, sığ politikacılardan sonra güç: Askerleri de yozlaştırmıştır... Sözümün özü canlarım... İnsanlığın hep birlikte kurtuluş reçetesinin: Tüm halkların... İnsanî gelişmişliklerini tamamlamaları için... Her türlü: İktisadî... Siyasi... Ve hukukî ortamın sağlanması olduğu kanaatindeyim... DEVLETLERİ YIKIMA GÖTÜREN SEBEP... Kimin dediği bilinmeyen ancak... Hemen herkesin inandığı bir sözdür: "Tarih tekerrürden ibarettir...". Her ne kadar Efesli filozof Heraklit: "Aynı nehirde iki kere yıkanılmaz" demişse de... Heraklit'in anlatmak istediği, aynı sebeplerin aynı sonuçları doğurduğu gerçeği değil... Zamanın aynı zaman olmadığıydı... Oysa "Tarih tekerrürden ibarettir" sözü... Bir durum tespitidir... Ve... Zamanın değil... Aynı hataların aynı sonuçları yarattığını anlatır... Nitekim Tarihe baktığımızda... Büyük küçük hemen bütün devletlerin... Mülteci krizleri sonucu çıkan iktisadi krizler ve iç çatışmalarla zayıfladığını... Ve sonra da: Yıkılıp gittiğini görürüz... Bunun ilk büyük ve somut örneği Roma İmparatorluğu'dur... MÖ 27 yılında Augustus tarafından kurulduğu kabul edilen Roma İmparatorluğu'nun yıkılış tarihi: MS 476 olarak kabul edilir... Sebebi ise: Mülteci krizlerinin sebep olduğu iç karışıklıklardan kaynaklanan iktisadi ve siyasi krizlerdir... LİDERLERE ÖĞÜTLER... "Sabahları uyandığında hayatta olmanın, sevmenin, mutlu olmanın ve düşünmenin nasıl bir ayrıcalık olduğunu düşün." "Nasıl iyi bir insan olunacağı hakkında daha fazla konuşma, öyle biri ol" "İntikam almanın en iyi yolu intikam alınacak kişiye benzememektir." "Mutluluk basit olandadır. Savaşa gerek duymayandır, kıyaslamayandır, yarıştırmayandır, koşuşturmayandır, korkutmayandır, meydan okumayandır." "Seni en sonunda sadakati ihmale, saygıyı bırakmaya, bir şeylerden nefret etmeye, kuşku duymaya, lânet okumaya bir şeyleri yapıyormuş gibi görünmeye, duvarların ve perdelerin arkasında kalması gereken şeyleri arzulamaya zorlayacak uğraşları asla kendine faydalı sayarak yüceltme." "Birçok hatanın, hatta berbat olanların bile cehaletin sonucu olduğunu fark et. Dolayısıyla vereceğin ceza mutlaka öğretici olmalı. Ceza vermek için değil, öğretmek için ceza ver." UYUMLU OLSUN DİYE... Kadın, çapkınlıklarından bıktığı kocasına nihayet patladı: "Yeter artık ama...". Eş zamanlı olarak sağ elini yanlamasına boğazına götürdü: "Bu ahlaksızlıkların burama kadar geldi..." Adam pişkin pişkin sırıttı... "Kızma şekerim... Ne var bunda.. Zaman zaman plağı değiştiriyorum...". Bu umursamazlık, bu küstahlık karşısında öfkelenmenin anlamsız olduğuna karar veren kadın gülümsedi: "İyi o halde" dedi... "Ben de zaman zaman pikabın iğnesini değiştireyim ki uyumlu olsun...". MUHATABI OLMAK İSTEMİYORUM... Canlarım... Ne acıdır ki... İnsan soyu, hemen her seferinde... Tarihi tekerrür ettirmek için adeta "yemin" etmiş vasıfsız politikacıları tercih etmekte: Israrcı ve kararlı... Tarih boyunca... Savaşların neden çıktığını... Yüz milyonlarca garibanın o savaşlarda neden birbirlerini öldürdüklerini... (Günümüzde de) Her ülke yöneticisi biliyordu... Ama... Buna rağmen... Ve halen... Ve hem de... Hemen bütün devlet adamları (Bazen "kadınlar yönetseydi ülkeleri, savaş olmaz mıydı acaba" diye düşünüyorum ama