Öpüşmenin tarihi

Hep kafam takılır kalır. Bunu ilk kim pişirmişti, bunu ilk kim akıl etmişti, ilk kim yapmıştı..Yani "her şeyin tarihini" veya başlangıcını merak eder dururum.Mesela, denizin derinliklerindeki ıstakozu ilk kim yakaladı, pişirdi ve yedi Kim ilk kez karpuz çekirdeğini çıtlatmayı akıl etti Sor sor bitmez...Tabii sorularım sadece yiyecek içecek üstüne değildir. Her şey hakkında sorup dururum.Geçenlerde Doğan Kitap'tan çıkan "Öpüşmenin Tarihi" adlı bir kitap dikkatimi çekti. Toronto Üniversitesi'nde göstergebilim ve antropoloji profesörü olan Marcel Danesi, kitabında öpüşmenin başlangıç noktasına doğru bir yolculuk yapıyordu.Kitaptaki ilginç bilgileri sizinle paylaşmaya çalışacağım. Bakalım tarihte ilk kim kimi öpmüş-Mö 480 yılında yapıldığı öne sürülen Etrüsklere ait bir vazonun üstündeki resimde görülen bir eşcinsel öpüşmenin, ilk romantik öpüşme olduğu iddia edilir.-İlk öpüşmenin Kleopatra tarafından uygulandığını söyleyenler de var. Onların kanıtı ise kraliçenin dudaklarını parlak kırmızı bir boyayla boyaması. Kleopatra'nın amacının, o kırmızı dudakları ile hem Sezar'ı hem de Antonius'u baştan çıkarmak olduğu öne sürülür.-Bazı kaynaklara göre, ilk öpüşmenin antik kökenleri Hindistan'a dayanabilir. M.Ö 15O0 yılına ait yazıtlarda, ağızlarıyla birbirlerinin nefeslerini çekip, birbirlerini koklayan aşıklardan bahsedildiği belirtilir.-Bu kaynaklar daha da ileri gidip, dudaktan öpüşmenin, Büyük İskender tarafından Batı'ya tanıtıldığını söylerler.- Daha sonra ortaya çıkan Hint metinlerinde, dudaktan öpüşmenin, saf cinsel istek uyandıran bir işleve sahip olduğu belirtilir.-Nitekim, M.S üçüncü yüzyılda yazılan Kama Sutra'da öpüşme şöyle anlatılır: "Bir genç kız veya bakirenin üç çeşit öpüşme şekli vardır. Birincisi: Göstermelik Öpücük'tür. Burada kız sevgilisiyle dudaklarını birleştirir ama kendisi hiç bir şey yapmaz. İkinicisi: Titreşimli Öpücük'tür. Bu türde kız alt dudağı ile sevgilisine karşılık verir ama üst dudağını kullanmaz. Üçüncüsü: Dokunarak Öpüşmek. Bu aşamada kız sevgilisinin dudaklarına diliyle dokunur, gözlerini kapar ve ellerini sevgilisinin ellerinin üstüne koyar."-Antik dönem tarihçileri, Roma'da sevgililerin, evlilik niyetlerini açıklamak için ailelerinin önünde dudaktan dudağa öpüştüklerini belirtirler.-Öpüşmenin, Romalı soyluların yüzlerinin ve vücutlarının şeklini bozan bir mantar hastalığının yayılmasına neden olduğu gerekçesiyle İmparator Tiberius tarafından yasaklanmıştır.-Romalı şair Lucretius bir şiirinde, "Birbirlerini sarıp, birbirlerini kucaklıyorlar, nemli dillerini çıkarıyorlar" diyerek, bugünkü ünlü Fransız Öpücüğünün neredeyse bire bir tarifini yapmıştır.-Kitabın yazarı Marcel Danesi'ye göre, romantik öpüşmenin hikayesi Ortaçağda başlar.-Tarihçi Heredot'un kayıtlarında, İran'da eşit statüde adamların birbirlerini dudaktan öperek, bir alt statüdeki kişiyi ise yanaklarından öperek selamladıkları yazılıdır. Bu da öpüşmenin, o dönemde her hangi bir romantik anlam taşımadığı, sadece bir selamlaşma geleneği olduğunu gösteriyor.-Antik Roma'da, bir kişinin imparatorun bedeninin neresini öpeceğini toplumdaki statüsü belirlerdi. O kişi bedenin ne kadar alt kısmını öpüyorsa, statüsü o kadar düşük demekti.-Asya, Pasifik ve Amerika kültürlerinde, Avrupalılarla temas kuruluncaya kadar öpüşmek diye bir eylem bilinmiyordu. Avrupalı işgalcilerin birbirlerini öptüğünü gören Asyalıların, "şunlara bakın birbirlerinin salyayalarını ve pisliklerini yiyorlar"dedikleri öne sürülür.-1990 yılında, "Beijing Workers Daily" gazetesi, Batı'dan alınan öpüşme adetinin,