Muhalefet otobüsünde militan yandaşlar!..

Toplum AKP'ye öfkeli... AKP uzantıları bile ekrana çıktığında televizyonu kapatan çok insana rastladım... Bu tepkiyi görmek için çarşıda- pazarda dolaşmak bile yetiyor... Çünkü bir taraftan ihale rezaletleri, yandaş kayırmacılık, açlık- yoksulluk derken, piyasa vurgunculuğunun milleti boğduğu bir dönemde, ülkeyi 20 yıldır yöneten AKP'ye toplumun tepkisi büyürken, iktidarın yandaşları da bir o kadar nefret uyandırıyor... AKP her geçen gün daha fazla tepki çekerken; bu partiyi iktidarda tutmak için yıllardır yalan dolan yazan, ortamı tozpembe göstermeye çalışan ve bu sırada Erdoğan'a yaranmak için her fırsatta muhalif kesimlere karşı tetikçilik yapan, bir yandan da cumhuriyete- laikliğe- Atatürk'e ve en çok da CHP'ye saldıran yandaş gazeteci güruhu var ki, millet onlara da çok öfkeli... Toplumun büyük bölümü farkındadır; Ülkeyi AKP ne kadar sıkıntıya soktuysa, bu gidişatta yandaş medyanın da, iktidarla zenginleşen gazeteci bozuntularının da büyük katkısı var... Çünkü onlar yalanları örtbas etmeye çalışırken, gerçekleri ortaya çıkartmak için çırpınan gazetecilere de utanmazca saldırdılar... Yani, Türkiye'nin içinde bulunduğu 20 yıllık sarsıntının ve yıkımın tek nedeni siyasetçiler değil, aynı zamanda onlardan beslenen medya baronlarıyla gazeteci kılıklı tetikçilerdir... Siz televizyonlarda, gazete köşelerinde AKP için tetikçilik yapanların çarşıda- pazarda, ellerini kollarını sallayarak, başları dik yürüdüğüne rastladınız mı hiç.. Evet; sokaklarda-caddelerde rahatlıkla dolaşamayan yandaş "gazeteciler" önceki gün Ekrem İmamoğlu'nun Karadeniz'i dolaşan otobüsünde ağırlandıkları için gündeme geldiler... Ancak Erdoğan'a rakip olmaya çalışan İBB başkanını, 20 yıldır AKP yi pohpohlayan gazetecilerle birlikte Karadeniz gezisinde gösteren fotoğraflar milyonlarca insanı şaşkınlığa uğrattı... 20 yıldır AKP ile mücadele eden, yolsuzlukları- skandalları yazdıkları için hedef gösterilen-ambargoya uğrayan, tutuklanan Atatürkçü- cumhuriyetçi, solcu-muhalif gazeteciler ya da tarafsız medya mensupları yerine, 2019 seçimlerinde CHP'ye, Millet İttifakı'na hatta İmamoğlu'na saldıran yandaş medya uzantılarının İBB başkanına eşlik etmesi tam anlamıyla infial uyandırdı... FOTOĞRAF, ÖFKE, UMUTSUZLUK... Sağır sultan bile duydu; İmamoğlu da diğer birkaç kişi gibi Erdoğan'ın karşısına cumhurbaşkanı adayı olarak çıkmak istiyor... Ancak hem Erdoğan'a rakip olmaya çalışan, hem de Erdoğan yandaşlarıyla mitinglere giden bir belediye başkanından yansıyan çelişki manzarası kimsenin hoşuna gitmedi... Bir strateji skandalına mı kurban gitti, yoksa dost-düşman bilmeyen danışmanların dayatmasına mı bilinmez ama, otobüsten yansıyan manzara milyonlarca insanı aynı zamanda kahretti... Sosyal medyadaki yüzbinlerce tepki de kanıtlıyor ki; okların tamamen AKP'ye yönlendirildiği bir dönemde, Erdoğan'ın yandaşları ve destekçileri ile Karadeniz turunda poz vermek sadece İBB başkanının siyasi planlarını yıpratmadı, aynı zamanda AKP ve medyasına öfkeli kesimlerde hayal kırıklığı da yarattı... Bırakın AKP'yi; tetikçileri ve destekçilerinin bile toplumda nefret uyandırdığı bir dönemde, yandaş kalemşörlerin, adeta baş tacı edilerek yurt gezilerine götürülmesi ve onlarla otobüste pozlar verilmesi, bu güruhun yıllardır saldırdığı Atatürkçüleri, cumhuriyetçileri, CHP'lileri, Millet İttifakı yandaşlarını çileden çıkartmaya yetti... Velhasıl "Dimyat'a pirince giderken, evdeki bulgurdan olmak" deyimi bir yana, sosyal medyada herkes aynı tepkiyi verdi; "İktidara kim gelirse gelsin, düzen değişmeyecek... Çünkü milletin nefret ettiği kalemşörler uçakta da, otobüste de baştacı!.." Evet; yol arkadaşlarını seçerken (medya üzerinden bile) daha baştan strateji hatası yapan bir siyasetçinin, Erdoğan'ın yağdanlıklarını miting otobüsünde ağırlaması basın özgürlüğü ya da tarafsızlıkla tarif edilecek kadar basit değil... Çünkü otobüstekilerin çoğu yıllardır tarafsız bir gazeteci gibi davranmazken, yazdıkları bırakın muhalifleri, kendi yandaşları üzerinde bile hiçbir zaman inandırıcı olamadı... Ne yapıyor acaba İmamoğlu; muhalif gazeteciler zaten bizden yana, diğerlerini yanımızda tutalım stratejisi mi uyguluyor, yoksa kimsenin bilmediği bir siyasi planı, toplumun