Güneydoğu'nun makus talihi!..

ANTEPURFA- Devletin en az 40 milyar dolar harcadığı Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) ne kadar da umut vermişti bölgeye... Yüzyıllardır atıl durumda olan verimli araziler sulanacak, tarlalardan yılda 4 ürün alınacak, bölge fabrikalarla donatılacak, en az 3 milyon insan istihdam edilecek ve GAP sadece Türkiye için değil, dünya için de bir çekim merkezi olacaktı... Ancak hem enerji üretimi hem de tarımsal kalkınma açısından GAP ne yazık ki amacına ulaşamadı ve önemli ölçüde de hayal kırıklığına yol açtı... Evet; Demirel'in 1977'de temelini atarken, "dağları değil, çağları deliyoruz" diye tanımladığı Urfa Tünelleri'nden Harran Ovası'na Fırat'ın suları akıyor ama, bu devasa kaynak ne yazık ki 40 yıl önce planlanan GAP'ı tam olarak anlatamıyor... GAP kapsamındaki 14 barajdan yılda 20 milyar kilovatsaat enerji üretilmesi dışında, bu devasa projenin tarımsal sulamanın sonuçları ve bundan kaynaklanacak kalkınma ile ilgili verileri hiç de umut vermiyor... Başta Urfa ve Mardin ovaları olmak üzere, bölgede verimli arazilerin en az yüzde 50'si atıl durumda... Bunun bir nedeni dışa bağımlı tarım stratejisinin destekleme primi ile verimli arazileri boş bırakması, bir nedeni ise girdilerin artması nedeniyle köylünün üretimden giderek daha fazla çekilmesi... Asıl sorun ise sulama projelerinin halen bitirilememesi ve yüz binlerce dekar toprağın halen suya kavuşamaması.. Çarpıklık, işsizlik, göç... --------------------------- Terörün başladığı ve bölgenin çöküşe geçtiği 1980'lerin başında Urfa, Antep, Adıyaman, Siirt Diyarbakır ve çevresinde kalkınmanın lokomotifi olması ve istihdamı güçlendirmesi planlanan GAP, yüzde 90 oranında tamamlandığı iddia edilmesine rağmen ne yazık ki etkili bir umut verememiş, çözüm olamamış... Örneğin; GAP işsizliği azaltacağına, tam aksine kangrenleştirmiş!.. Başta Urfa olmak üzere, Güneydoğu kentlerinden halen Karadeniz'e fındık, Çukurova'ya pamuk, Niğde'ye patates ve Malatya'ya kayısı toplamak için her yıl en az 500 bin insan göç ediyor ve kamyonlarla seyahat eden yüzlercesi ne yazık ki yollarda can veriyor... Yani GAP'ın AKP döneminde gerekli ilgiyi görmemesi ve strateji hataları nedeniyle Urfalılar, Harranlılar, Adıyamanlılar, Diyarbakırlılar kendi topraklarında ırgat bile olamıyor!.. Üstelik ırgat göçü son 20 yılda öylesine kalıcı hale gelmiş ki, örneğin tarım alanında faaliyet gösteren 200 binden fazla kişi Urfa'nın en yakın komşu kenti Antep'e yerleşmek zorunda kalmış... Adana'da da benzer bir durum var... Irgatlık için bu kente giden 150 binden fazla Urfalı da Çukurova'da yerleşik düzene geçmiş... TÜİK verilerine göre, işsizlik nedeniyle Türkiye'ye dağılmış Urfalıların nüfusu toplandığında, bu kent Türkiye'nin en kalabalık 6. şehri oluyor... GAP'a rağmen Urfa'da işsizlik oranı yüzde 20'yi aşarken, bir sanayi kenti olan Antep'te 2020 verilerine göre resmi işsiz sayısı yüzde 15'i aşmış durumda... Diyarbakır'da bu oran yüzde 22, Adıyaman'da yüzde 19 civarında... GAP gibi yılda dört ürün alınarak istihdamı geliştirmesi planlanan bir bölgede resmi işsizlik sayısının giderek artmasının bir nedeni de Suriyelilerin bölgedeki kentleri adeta işgal etmesi... Urfa, Antep, Kilis, Diyarbakır ve Adıyaman'da 1.5 milyondan fazla Suriyeli yaşıyor... Bu durum ucuz iş gücü nedeniyle sadece istihdam sorunları yaratmıyor, aynı zamanda ev kiralarını ve fiyatlarını da büyük boyutlara ulaştırıyor... GAP'ta derin çarpıklıklar!.. ---------------------------------- Üç yıl öncesine kadar terörden iyice muzdarip olan Güneydoğu kentlerinde çarpık yapılaşmanın tarım alanlarını vurması, GAP'ın amaçlarına ulaşmaması nedeniyle giderek büyüyen işsizlik ve Suriye kökenli ucuz iş gücü çıkmazı bölgenin önde gelen sorunları ama, başka dertler de var... 400 bin civarında Suriyeli'nin yaşadığı Urfa'da ev fiyatları uçmuş insanlar kiralık konut bulmakta bile zorlanıyor. Bu durum AKP'li belediyelerin de ihmali nedeniyle, tarım alanlarında çarpık yapılaşmayı yoğunlaştırıyor... GAP'ın kent ekonomisine katkısı da beklenenin çok altında... Çünkü organize sanayi bölgelerinde bir yandan yeni fabrikalar açılmak istenirken, son 3 yılda en az 20 fabrika kapısına kilit vurmuş... Son bir yılda 5 fabrika ithal ipliklerin tercih edilmesi nedeniyle kapanırken, 19'u da aynı sonu yaşamamak için mücadele ediyor... Ve tabi ki 2 bine yakın insan işsiz kalmış... Sendikaların işçileri kuşatması nedeniyle yaşanan çıkmazlar ve Korona salgınının üretim ve pazarlamada yarattığı tahribatlar da cabası...