Koltuklar değil kulüpler parlasın!

İzmir olarak Türkiye'de en çok futbol adamı yetiştiren kentlerden birisiyiz.Kimi yönetici, kimi antrenör, kimi eski futbolcu. Geleceğe yön verecek, bilgi ve tecrübeleri ile ışık tutacak pek çok isim var. Ancak; İzmir böyle bir kaynaktan yararlanma konusunda yetersiz. Türk futbolunun en büyük kanayan yarası da sporu sporun içinden gelen insanların yönetememesidir.Biz de şehrin en zengin iş adamlarından biri başkan olur, arkadaşlarından bir yönetim kurulu oluşturur, önceden tanıdığı bir teknik adamı veya önceden tanıdığı bir menajer vasıtasıyla önerilen teknik adamı takımın başına getirir. Son modamız ise eski bankacıları kulüplerimize CEO olarak atamak.Kulüp yöneticilerinin 90'ı futboldan hiç anlamaz. Kimi yaşadığı şehirde adını daha çok duyurmak için, kimi siyasette daha üst bir rol üstlenebilmek için, kimi de kuracağı ilişkilerle daha fazla para kazanmak için spor kulüplerine yönetici olur. Hal böyle olunca bizim ülkemizde işini hakkıyla yapan, hem futboldan hem de ekonomiden, aynı zamanda sporcu ve toplum psikolojisinden anlayıp medya ile iletişimi çok doğru bir şekilde kuran kulüp yöneticileri en fazla 10 civarında olduğu için bu ülkede futbolun neden gelişmediğini, altyapıda niçin başarı sağlanmadığını, uluslararası arenalarda başarı yakalayamadığımızı ve daha birçok olayı şaşkınlıkla karşılamıyorum.Kulüplerin yönetim kurulu düzenleri aşağı yukarı bellidir. Mesela altyapıdan sorumlu yönetici, kulüp başkanının yakın arkadaşı olması yerine, kendini altyapıya ve genç sporcuların gelişimine adamış bir kişi olması gerekmez mi Kulüplerimizin altyapı hocaları da yönetim kurulundaki kişilerin akrabaları veya o takımın eski futbolcuları olmasındansa gerçekten eğitimli kişiler olsa altyapı sorunu biraz daha çözülmüş olmaz mıÜlkemizde Spor Bilimleri Fakültesi ve Spor Yöneticiliği adında bir bölüm var. Hatta Türkiye'nin tek Spor Bilimleri Fakültesi, 1993 yılında Eskişehir'de kuruldu. Çok sayıda konusunda uzman olan spor yöneticisi yetiştirildi. Oralardan mezun olan çok değerli spor adamları neden kulüplerimizde kendilerine yer bulamazlarvar taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6735848;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6735848;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlarmehmet-demirtaskoltuklar-degil-kulupler-parlasin-6735848' });İzmir ve Türk futbolunun en büyük sorunu amatörce yönetilmesi. Halbuki; elindeki kaynağı iyi değerlendirip, kulübün profesyonel bir anlayış ile yönetilmesi için işin mutfağından yetişen akademisyenlere yer açması en önemli faktör. Bu yapılsaydı belki de kulüplerimiz bu duruma gelmezdi.Kulüpleri yönetenlerin büyük