Yağmacı ve asalak

Bazı arkadaşlar Han-ı Yağma yazısı için "şirketlerin halkı değil de bankaları yağmalamasının ne zararı var" hatta "şirketler bu paralarla yatırım yapacakları için ekonomi büyümez mi" diye sorularla itiraz ettiler.Aslında 2021'in son çeyreğinde, bankalar da TCMB'den ucuza borçlanarak bu yağmadan nasiplendi.Bu sayede ilk dokuz aydaki düşük kârlılığı telafi ettiler ve yılı 93 milyar TL kârla kapattılar. Fakat bankaların esas yağması, 2022'de gerçekleşiyor.Geçen yıl 93 milyar TL olan bankacılık sektörü kârları bu yıl, 400 milyar TL civarında gerçekleşecek.Bir Trilyon TL ortalama özkaynağa sahip bankalar 400 milyar TL kâr elde edecek fakat enflasyon oranı 95 olacak; yani sermayeleri reel olarak azalacak.Yüksek enflasyon ortamlarında, yüksek kârlar, tuzlu deniz suyu gibidir ne kadar içilirse içilsin susuzluğu gideremez.Bu yazı şirketleri, bankaları veya herhangi bir zümreyi hedef almıyor, sadece "bozuk ekonomik düzeni" betimlemeyi amaçlıyor.Peki, ortada bir yağma varsa bu yağmadan kim zarar görüyor Cevap: Finansal okuryazar olmadığı veya Ak Parti yönetimine güvendiği için dövize geçmeyen halk.Ücretli çalışan ve Ak Parti'ye gönülden bağlı bir akrabam, Ak Parti yönetiminin ricası üzerine 40.000 dolarını bozmuş. Kur Korumalı Mevduat (KKM) çıkıncaya kadar, bu parası 26.000 dolara düşmüş. Yeri gelmişken, KKM de, bir nevi Hazine'yi fon sahiplerine yağmalatmaktır, yağma her yerde.Ak Parti yöneticilerinden rica ediyorum, lütfen aslı "dolarize olmak" olan "liralaşma" gibi sahte söylemlerden vaz geçin.Çünkü vatanseverlik duygularıyla, sizi dinleyip TL'de kalanların zararı çok büyük oluyor. Verdiğiniz zararın boyutlarını görmek için de lütfen aşağıdaki yazıyı okuyunuz.Yanlıştan Geri Dönmek Zayıflık Değil Erdemdir ŞİRKETLERİ ASALAKLAŞTIRMANIN BEŞ YOLUTürk Sanayi Şirketlerini,1) Avrupalıların terk ettiği,2) Avrupalıların sahip olduğu ve3) Avrupalıların ambargo uyguladığı sanayi şirketleri olarak tasnif ettiğim biliniyor.Kalp kırıcı olsa da, bu sınıflandırma gerçeği yansıtıyor.Tasnifimi beğenmeyenler, TÜİK'in aşağıdaki tasnifini de kullanabilir.Düşük ve Orta-Düşük Teknolojili firma 45.069 adet,Orta Yüksek Teknoloji firma 5.961 adet ve Yüksek teknolojiye sahip firma adedi de 462 (yazıyla, dört yüz altmış iki) olarak tespit edilmiş.Akılcı bir ekonomi yönetiminin yüksek teknolojiye sahip firmalarını desteklemesi beklenir fakat hükümet seçici değil bütün şirketleri kapsayacak yaygın bir teşvik sistemi uyguluyor; yanlış.Zaten terkedilmiş sanayi kollarını, hükümet, temelde beş yöntemle teşvik ederek adeta asalaklaştırıyor:1) Gümrük Duvarları koyarak,2) Vergi muafiyetleri