Anayasa kitapçığını fırlatmak

Size, geleceğe gidip geldiğimi, enflasyonun Kasım ayında 70'e çıktığını ve bir 'ın da 30 TL'ye yükseldiğini, vatandaşların da, her gün siyasi protestolar yaptığını söylesem inanır mısınız Sayın Ekonomi Yönetimi.İster inanın ister inanmayın fakat Türk ekonomisinin geleceği böyle bir fotoğrafı ima ediyor.Eğer mümkün ve muhtemel böyle bir akıbetten rahatsızsanız, gereği için henüz çok geç değil.Acaba geçmişi geleceğe şahit tutarsak, ikna olur musunuzHatırlarsanız 1999 yılında IMF ile bir stand by anlaşması imzalanmıştı.Bu anlaşma, enflasyonu kur çıpasıyla indirmeyi öngörüyordu. IMF planına göre (1 0,77) döviz sepetinde yıllık 20 artış, önceden öngörülüyor ve kur artışlar yıla yayılarak gün gün yayınlanıyordu.TCMB, bu kur seviyelerinden dileyene istediği miktarda döviz satmayı ve satmak isteyenden de döviz almayı taahhüt ediyordu; kefili de IMF'di.İlk aylarda bu plan işledi, çok sevinçliydik.İşleyen fakat zaman geçtikçe kırılganlıklar da biriktiren bu eşi benzeri görülmemiş para politikasının, bir yerde kırılacağı belli olmuştu, acaba ne olacaktıCumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer Şubat 2001 tarihli MGK toplantısında, Başbakan Bülent Ecevit'in önüne bir Anayasa kitapçığı fırlatınca beklenen kriz tetiklendi.Bir ekonomik krizi bir devlet yöneticisinin kabalığına indirgemek basit bir yaklaşım olur; doğrusu, sorunları çözeceğine onları biriktiren her ekonomi, umulmadık anlarda patlayacak krizlere gebedir.Kriz bütün yıkıcılığıyla tetiklendi. İMKB ilk gün 14 ve ikinci gün 18 düştü.Gecelik faizler yüzde binlere ulaştı.690.000 TL seviyesinde olan kuru 1.630.000 TL'yi geçti ve yılsonunu 1.440.000 TL'den kapattı.Ardışık olarak binlerce firma kapandı, işsizlik arttı, bankalar iflas etti, toplam vergi gelirlerinin tamamı faiz ödemelerine yetmedi vs. vs.IMF projesi tam anlamıyla çöktü ve iptal edildi.KIRILGANLIKLAR BİRİKİYOREkonomideki kırılganlıklar, şu anda, 2001 krizindeki kadar birikmiş midirHayır, fakat birikmeye devam ettiğine dair göstergeler her geçen gün artıyor.Türkiye kapitalist bir ülkedir.Kapitalist bir ülkenin para piyasalarında dengelenme, faizkâr payı oranlarıyla sağlanır. Bu dengelenme süreci sayesinde piyasalardaki para hacmi, döviz kurları ve varlık fiyatları istikrar kazanır.Para piyasalarında atılan doğru adımların sağladığı fiyat istikrarı sayesinde mal ve hizmet piyasaları da istikrara kavuşur.Kapitalist bir sistemde "faiz sebep enflasyon neticedir, faiz düşerse enflasyon da düşer" önermesi bağlamında uygulanan yanlış politikalar ve uzantısı uygulamalar, bedel ödetme süreci başlatmıştır.Mesela hacmi 20 Milyar 'ı geçeceği kesin olan Kur Korumalı Mevduat uygulaması, ekonomiye, yarardan