Aile ve bayram eğlencesi

Bayram aileden başlar.Aile toplumun temelidir. Toplum dahi bir büyük ailedir. Aile de huzur olursa, toplum da huzur iklimini yaşar. Aile kurumunun sağlıklı işlemesi için ilahî prensipler yol göstericidir. Bayram yaparken hatırlanması dileğiyle bu prensiplerin bazılarını derleyip toparladık. "HUZURA ERESİNİZ DİYE..." "Kendilerinde sükûnet bulup, huzura eresiniz diye, kendi cinsinizden eşler yaratıp, aranızda sevgi, aşk ve merhamet lütfetmesi de, O'nun varlığının, kudretinin ve yeniden diriltmesinin delillerindendir. Bunlarda tefekkür - düşünme melekesine sahip, faydalı sonuçlar elde edebilen toplumlar için, Allah'ın kudretini, kurduğu düzeni gösteren deliller, birçok dinî ve sosyal konunun çözümüne işaretler vardır." (Rum Suresi- 21) Bayramlarda, aile büyüklerini ziyaret etmek, en azından telefonla arayıp hal hatır sormak akrabalık görevlerinden olduğu gibi bayramın adabındandır. MEŞRU EĞLENCELER Bayram günleri sevinç günleri olduğu için, bu sevincin açıkça gösterilmesine vesile olacak meşru oyun ve eğlencelere de müsaade edilmiştir. Hazret-i Âişe (r.a.) şöyle anlatır: "Bir grup Habeşli, bir bayram günü mızrak ve kalkanlarıyla gösteriler yaparken rakseder gibi oynuyorlardı. Peygamber Aleyhissalâtü Vesselam beni çağırdı. Başımı onun omuzuna dayadım. Bu vaziyette onların harp oyununa bakmaya başladık. Ta onlara bakmaktan ilk vaz geçen ben oluncaya kadar." (Müslim, Salatü'l-İdeyn, 20) Ebû Hüreyre anlatıyor: Resulullah Resulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur: "Bayramınızı tekbir getirmek suretiyle süsleyiniz."(et-Tergîb ve't-Terhîb Trc. 2:332.) Hz. Peygamber, "Arefe günü, kurban günü ve teşrik günleri biz Müslümanların bayramıdır. Bu günler yeme içme günleridir" buyurmuştur. (Ebu Davud, Savm:50) GAFLETE DÖNÜŞMESİN Ancak bayramdaki sevincin gaflete dönüşecek kadar taşkınlığa varmaması lazımdır. Eğlence meşru dairede olmalı ve günah unsurlarını taşımamalıdır. Üstadımız ikaz ediyor: "Bunun içindir ki, bayramlarda gaflet istila edip gayr-i meşru daireye sapmamak için, rivayetlerde zikrullaha (Allah'ı zikretmeye) ve şükre azim tergibat (büyük teşvikler) vardır. Ta ki, bayramlarda o sevinç ve sürür nimetlerini şükre çevirip, o nimeti idame ve ziyadeleştirsin. Çünkü şükür nimeti ziyadeleştirir, gafleti kaçırır." (Lem'alar, 230) "SİZİN EN HAYIRLINIZ..." Şimdi en hayırlı aile reisi olan Resululah'ın (ASM ) şu tavsiyeleri doğrultusunda aile hayatımızı; yeniden gözden geçirip nurlu ve huzurlu bir yol haritası çizelim. "Sizin en hayırlınız, ailesine karşı en hayırlı olanınızdır. Ben de aileme karşı en hayırlı olanınızım." (Tirmizî, Menâkıb, 63) "Dikkat edin! Sizin, hanımlarınızın üzerinde hakkınız vardır. Hanımlarınızın da sizin üzerinizde hakkı vardır. Sizin hanımlarınız üzerindeki hakkınız, namuslarını muhafaza etmeleri ve hoşlanmadığınız kimselerin evinize girmesine izin vermemeleridir. Dikkat edin! Hanımlarınızın sizin üzerinizdeki hakkı ise onların giyim ve gıda ihtiyaçlarını güzelce karşılamanızdır." (Tirmizî, Radâ',11) "ÇOCUKLARINIZIN ARASINDA ADALETLİ OLUN!" "Kişinin imtihanı, ailesi, malı, çocuğu ve komşusu iledir. Namaz, oruç, sadaka ve iyiliği emredip kötülükten sakındırma; işte bu imtihan için kefaret olur." (Buhârî, Mevâkîtü's-salât, 4) "Bakmakla yükümlü olduğu kimseleri ihmal etmesi, kişiye günah olarak yeter." (Ebû Dâvûd, Zekât, 45) "Hiçbir baba, evlâdına güzel terbiyeden daha kıymetli bir bağışta bulunmamıştır." (Tirmizî, Birr ve sıla, 33) "Allah'tan korkun ve çocuklarınızın arasında adaletli olun!"