Rahmet, bereket ve mağfiret mevsimi...

M. Said Arvas Hocadan Hatıralar... "Receb, Allahü teâlânın ayıdır. Receb ayına ikram edene, saygı gösterene, Allahü teâlâ dünyada ve ahirette ikram eder." Mübarek "üç aylar" başladı... Rahmet, bereket, mağfiret ve fazilet mevsimi yine geldi hamdolsun. Müminlerin gönülleri gibi gecelerini de aydınlatan kandillerin dört tanesi bu aylar içindedir. Bunların ilki bu gece idrâki ile şerefleneceğimiz receb ayının ilk cuma gecesi olan "Regâib Kandili" gecesidir. Sevgili Peygamberimiz aleyhisselâm receb ayına girince şöyle dua buyururdu: "Ya Rabbi! Receb ve şaban aylarını bize mübarek kıl ve bizi ramazan ayına kavuştur." Biz de aynı duayı yapacak olursak sünnet-i seniyyeye uymuş ve bu kıymetli ayların bereketine kavuşmuş oluruz. Bu fırsatlar bir daha ele geçmeyebilir. Bir başka Regâib Kandili daha gelebilir fakat biz görmeyebiliriz. Ölümün ne zaman ve nerede geleceği bilinmez, nefesler sayılıdır. Her nefes alıp verdiğimizde bir sayı azalıyor. Böyle mübarek gecelerde yapılan dualar ve ibadetler, diğer zamanlarda yapılanlardan daha kıymetlidir. Rabbimize açılan eller boş dönmez. Günâhlardan da çok sakınmalıyız. Faziletli zamanlarda yapılan ibadetler kıymetli olduğu gibi günâhları da daha tehlikelidir... Günâhların sonu azaptır. "Sonu ateş olan bir lezzette hayır yoktur" demişlerdir. Nefis ve Şeytan'a uyarak işlediğimiz günâhlardan vakit geçirmeden tövbe etmeliyiz. Tövbeyi geciktirmek de günâhtır. Hadis-i şerifte "Helekel müsevvifun" buyurulmaktadır. Yani, "Sonra tövbe ederim diyenler helâk oldular." Beklenmedik bir zamanda Âzrail aleyhisselâmla karşılaşılırsa artık