Kadınlar, zayıf ve nazik yaratılmıştır

M. Said Arvas Hocadan Hatıralar... İyi bir evlilik, hem erkeğe hem de kadına mutluluk veren bir hadisedir. Bu mutluluğun devâmı için kadınlara fazla yük yüklememek gerekir... Evlilik hem erkeği, hem de kadını mutlu eden mukaddes bir beraberliktir. Uzmanlar diyorlar ki: "Depresyon içindeki bir kadına reçete yazmak istiyorsanız, onu evlendiriniz, çocuk sahibi yapınız. Bir erkeği de mesut etmek istiyorsanız aynı şeyi onun için de yapınız..." Bugün bilhassa Batı'da insanın cenneti diyebileceğimiz bu sıcak yuva, yani aile hayatı tahrip edilmektedir... Kadın, çalışmak için her gün dışarı çıkınca, başta kendisini, sonra çocuklarını ve diğer aile fertlerini huzursuz etmektedir. Kadın zaten zayıf ve nazik bir varlıktır. Ev işleri ve çocukların bakımı ona yetip artarken, bir de dışarıda bir meslek ve memuriyette çalışması onu iyice yormakta ve huzurunu yok etmektedir. Çalışan anne sabahları çocuklarını terk ederken suçluluk duymaktadır. İçinde bulunduğumuz asırda kadınların evlilikten kaçmalarının belki de en büyük sebebi bu olabilir. Annenin her gün evi dışında çalışmasından doğan önemli meselelerden biri de çocukların gerekli bakım ve şefkatten mahrum kalmasıdır. Çocukların gıda kadar anne şefkatine de ihtiyaçları vardır. Genel inanışa göre kadınlar, para kazanmak, dolayısıyla aile ihtiyaçlarını temin için çalışıyorlar. Hâlbuki yapılan araştırmalara göre çalışan annelerin yüzde 84'ünün asıl gayesi para değil tahsilini ve sanatını kullanabilmenin doğurduğu arzunun tatminidir... Dinimiz kadının çalışmasına belli şartlar dâhilinde ve zorunlu durumlarda müsaade etmektedir. Ailenin, çocukların nafakasını temin etmeyi de erkeğe farz kılmıştır. Erkekler kadınlardan daha güçlü yaratılmışlardır. Erkeklerin vazifesi para kazanmak, eşinin ve çocuklarının geçimini temin