Sultan Abdülhamid döneminin mağlubiyetleri

GÜNÜN TARİHİ 18 NİSAN

Bu yazıda anlatacaklarımız Sultan Abdülhamid meddahlarının hoşuna gitmese de, vakıa, onun devr-i iktidarında iki büyük mağlubiyet yaşandı. Üstelik, yirmi yıl arayla yaşanan bu mağlubiyetlerin arasındaki zaman zarfında, bilhassa Balkanlar'da, yani geniş Rumeli coğrafyasında çok büyük muhaceret ve toprak kayıpları da meydana geldi.

Tabiî, bütün bu kayıplar ve mağlubiyetler, doğrudan Sultan Abdülhamid'in şahsına mal edilemez. Zira, başında bulunduğu dünyanın en kudretli devleti yaşlanmış ve artık sekerat devresine girmiştir.

Onun için, meseleyi hissiyattan ve ideolojik kaygılardan uzak bir objektiflik içinde değerlendirmeli. Yani, ne Haydo, ne Haydar Ağa, sadece ve sadece Haydar diyerek konuyu anlatmaya çalışalım.

19. yüzyılın sonlarında tam tamına 20 yıl fasıla ile Rumeli'de vuku bulan iki mühim savaş var ki, bunlar ihtiyar Osmanlı Devleti'nin sonunu hızlandırdı.

Garip bir tevafukla, her iki savaşın başlangıcı da 18 Nisan olarak görünüyor.

Bu iki savaştan birincisi ve en büyüğü, Osmanlı ile Çarlık Rusyası arasında yaşandı. Bazı kayıtlarda "Küçük Kıyâmet" diye zikrediliyor. Bir ismi de "93 Harbi"dir ki, başlama tarihi 18 Nisan 1877'dir.

Sözünü ettiğimiz ikinci savaş ise, Mora coğrafyasının kaybı ile neticelenen Osmanlı-Yunan Harbidir. Bunun başlangıç tarihi ise 18 Nisan 1897'dir.

Daha evvelki tarihlerde Yunan topraklarının bir kısmı elden gitmişti. Geriye kalan kısmı da bu tarihte elden gitmiş oldu.

Şimdi, Osmanlı Devleti'ni büyük ölçüde zaafa uğratıp çöküşe doğru sürükleyen bu iki mühim hadiseye biraz daha yakından bakmaya çalışalım.

Defaatle tekerrür eden Osmanlı-Rus Savaşlarının en büyük ve en dehşetlisi, 1877-78 yıllarında yaşanan meşhûr "93 Harbi"dir.

Bu savaş, ismini Rumî takvimden alıyor. Savaşın yaşandığı tarih, Rumî takvime göre 1293 senesidir. Harbin başlangıç tarihi, 18 Nisan 1877 olarak kayıtlara geçmiş. Harbin bitişi ise, 31 Ocak 1878'de imzalanan Edirne Mütarekesi olarak gösteriliyor. Bu mütarekeyi (ateşkes) 3 Mart 1878'de imzalanan Ayastefanos (Yeşilköy) Antlaşması, onu da 13 Temmuz 1878'de Almanya'da imzalanan Berlin Antlaşması takip etti.

Osmanlı Devleti, bu savaşta tarihinin en ağır yenilgisini yaşadı. Dolayısıyla, gerek insan kaybı ve nüfus göçü itibariyle, gerek toprak kaybı ve tazminat borcu itibariyle ve gerekse dahilî siyasetine (Kıbrıs ve Ermeni meselesi gibi...) yapılan müdahaleler itibariyle, menfî neticeleri günümüze kadar yansıyan son derece ağır bir faturayı ödemeye mahkûm olduğumuzun savaşın adıdır, 93 Harbi.