Yaftalamak ayıptır ve basitliktir

Belli aralıklarla seçime gidilmesi, demokrasinin vazgeçilmez, ihmale gelmez, terk edilmez şartların başında gelir.Demokrasiye samimane taraftar olanlar, demokratik nizamın işleyişini inanarak savunanlar; bu noktadaki "seçim-sandık" şartını da asla küçümseyip hafife-basite almazlar. Dahası, işin gereği-lazımı ne ise onu yapmaya var gücüyle çalışır, çabalar. Bu meselede bir de "takiyye" yapanlar var ki, onların durumu farklı; hem de çok farklı. O kadar farklı ki, gerçekte neye inanıp inanmadığı, hakikatte neyi savunup savunmadığı bile net olarak belli değil. Misâl: Karşınızdaki şahıs, bakıyorsunuz bir taraftan "Cumhuriyet iyidir. Demokrasi lâzımdır. Seçime gidilsin. Millet kimi tercih ediyorsa, yönetime o gelsin" diyor. Bir taraftan da tutup "Seçim harptir. Harp hiledir. Şu partiye oy verenler haindir. Bu partiye oy verenler düşmandır. O partiye destek verenler teröristler beraberdir" demekten geri durmuyor. İşte bu zihniyet, hürriyet ve demokrasi noktasında açık, net, berrak değil. Aksine bulanık, marazlı, hastalıklıdır. Dahası, ikiyüzlüdür. Ciddiyetsiz ve samimiyetsizdir. En hafif tâbirle "takiyye" yapıyordur. Çünkü, açıktan Cumhuriyete lâf söylemediği ve Demokrasiye razı göründüğü halde, iç âleminde ve hususî ortamlarda tam tersi bir kulvarda yürür, hatta fırsat bulursa koşmaya âdeta can atar. Öyle ki, hızını alamayıp, ağzından her biri kocaman birer "itiraf" şeklinde tuhaf sözler kaçırır. İçindekini dışa vurur. Haliyle de, pot üstüne pot kırar. Meselâ: Cumhuriyeti bir "parantez" olarak görür ve gösterir. Demokrasi için "küfür rejimi" tâbirini kullanır. Seçime gitmek ile harbe gitmeyi birbirine karıştırır. Zaruret durumdaki "harp hilesi" fetvâsını, tutup "seçim hilesi"ne bir kılıf ve gerekçe yapar. Farklı partilere oy verecek kişiler hakkında ağza alınmayacak küfür ve hakaret dolu sözleri sarf eder. Vesaire... Siyasî tarafgirliğin alabildiğine