Üstad, Üstad'ı anlatıyor

"Cenab-ı Hak, benim gibi kalemsiz, yarım ümmî, diyar-ı gurbette kimsesiz, ihtilâttan men edilmiş bir tarzda; kuvvetli, ciddî, samimî, gayyur, fedakâr ve kalemleri birer elmas kılıç olan kardeşleri bana muavin ihsan etti. Zayıf ve âciz omzuma çok ağır gelen vazife-i Kur'âniyeyi, o kuvvetli omuzlara bindirdi, kemal-i kereminden, yükümü hafifleştirdi." (Mek.631 ve B.Lahikası.38)

"...benim gibi az düşünen ve zuhurata tebaiyet eden ve tetkike vakit bulamayan bir insanın.." (Mek.634)