Ya kaçmasaydı

De Tomaso, şüphesiz otomobil tutkunlarının gayet iyi bildiği bir marka. Hele de Pantera, bugün bile süper spor otomobiller arasında "devasa arka lastikleri" ile konuşulmayı başaran bir araç... Peki ya markanın yaratıcısını bilen var mı Çocukluğumda (ki ben, küçük yaşlarda da otomobil manyağının tekiydim!) İstanbul Anadolu Yakası'nda, Bağdat Caddesi'nden her geçtiğimizde gördüğüm ve rüyalarıma giren otomobillerden biriydi De Tomaso Pantera. Sarı renkli, Bağdat Caddesi'nin geniş olan kaldırımlarından birinde park etmiş, sarı renkli, ön kısmında siyah bölümleri bulunan ve arkasında devasa lastikleriyle dikkatimi çeken bir otomobildi. Sesini duyabilmek için o yaşlarda nelerimi vermezdim kim bilir Muhtemelen birkaç Matchbox arabamı, o kadar. Zira "oncacık çocukta" başka ne olabilir ki Evim ya da gerçek aracım yoktu ki!.. Belki pedallı traktörüm olabilirdi ama şimdilik onu bu işe karıştırmayalım... Daha el fenerlerinden yaptığım farlarını yeni takmıştım!Evet, her ne orijinal De Tomaso firması 2004'te iflas etmiş, orijinal Pantera'nın üretiminin üzerinden 30 yıla yakın süre geçmiş olsa da, markanın halen en çok konuşulan modeli Pantero'dır. Nitekim saldırgan görünüşü, hayli gürültülü çalışan Ford motoru ve en önemlisi, "devasa boyutlardaki arka lastiği" ile (GTS versiyonunda) bugün bile süper spor otomobiller ve genç klasikler dünyasından adından çok söz ettiren bir otomobildir, vesselam. Ülkemizdeki otomobil tutkunlarının pek azı Pantera'yı görme şansı yakalasa da (Türkiye'de bir-iki tane kaldı sanırım), adını mutlaka bilir. Hele de benim gibi "imalat tarihi" 1960'ların sonları, 1970'lerin ortası olanlar...Eşini pistte tanıdıAncak Pantera'nın "babası" olan Alejandro De Tomaso'yu pek bilmez. Zira De Tomaso otomobilleri İtalya'da üretilse de, sahibi sanıldığı gibi İtalyan değildir. O, bu ülkeye "sonradan" ve "kaçarak" gelmiş, yarış tutkunu ve aileden zengin bir Arjantinlidir... Siyasi ağırlığı olan, zengin bir ailenin çocuğu olmasına ve yarış tutkusunu, ülkesindeki yarışlarda elde ettiği başarılarla taçlandırmasına rağmen, adı, o dönemin Devlet Başkanı Juan Peron'u devirmek amacıyla düzenlenen bir suikast girişimine karışır. Bunun üzerine 1955'te büyükbabasının da gittiği İtalya'ya kaçar.var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6690575;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6690575;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlarlevent-kopruluya-kacmasaydi-6690575' });Modena'ya yerleşen De Tomaso, burada otomobil ve yarış tutkusunu sürdürür. Arjantin'de yarıştığı otomobillerin üreticisi Maserati'yle özel bir bağı vardır. Ancak markanın kurucusu Maserati kardeşler, mali zorluk nedeniyle markayı satar ve daha sonra "OSCA" isimli yarış araçları üreten bir şirket kurar. Maserati adına daha önce yarıştığından, aynı zamanda da mekaniğe olan düşkünlüğünden, bu firmada iş bulur ve "test sürücüsü" olur. Burada da, ABD'li bir zengin olan ve OSCA adına yarışan Isabelle Haskell'le tanışıp, evlenir. Formula 1'da 6 yarışa katılan De Tomaso, tek bir puan kazanamaz. Zira aklı, kendi markasını yaratmaktadır. Ya kaçmasaydıVallelungaİlk araç geliyor!Neyse OSCA'dan ayrılan De Tomaso, 1959'da tam da onu yapar ve şirketini kurar. OSCA'nın ürettiği motorlarla güçlendirdiği yarış otomobilleri üretir. Amerikalı zengin amatör yarışçılar arasında isim yapar ve 1963'e kadar Formula 1, 2, 3 başta olmak üzere pek çok sınıfta yarış otomobilleri üretir. Ancak işini büyütmeyi, Enzo Ferrari gibi yol otomobillerinde de kendisini kanıtlamak ister.De Tomaso "Vallelunga", onun ilk bebeği olur. Seri üretecek durumda olmasa da, potansiyel alıcılara kendisini göstermek amacıyla Vallelunga'yı "konsept" olarak 1963'te Torino Otomobil Fuarı'nda sergiler. Ancak kimseyi etkileyemez. Ancak onun kitabında "yenilgi" diye bir şey yoktur.Alejandro, Vallelunga'yı kendi imkanlarıyla üretmeye karar verir. O dönemin fason üreticilerinden "Carrozzeria Ghia" ile anlaşır. 105 HP'lik Ford Cortina motoruna, Volkswagen akslarına ve Hewland vites kutusuna sahiptir. Bu araçtan 53 tane üretilir ama De Tomaso açısından "cesaret verici"dir. Artık dünya sahnesine çıkma zamanı gelmiştir.1966'da tanıtılan "Mangusta", Alejandro ve markasının