Çocuğumun 'adı'na

Otomotiv dünyasında pek çok marka ve model adının, öyle ya da böyle bir öyküsü, ortaya çıkış nedeni vardır mutlaka... Bazı isimler hüzünlü bir hikaye barındırsa da geri planda, bazıları "onur"dur, "onurlandırma"dır aslında... Hep söylerim; otomotiv dünyasına ve markalara sadece "sıradan şeyler" gözüyle değil de, kimi zaman "gönül gözüyle" bakmak, hikayeleriyle tanımak, tanıyarak ve bilerek kullanmak, satın almak, bahsetmek gerekir... Biz de her hafta işte tam da bu nedenle buluşuyoruz zaten bu köşeden..."Mesela" deyip başlayalım bence... "En beğendiğim Ferrari'lerden biri", "Dino" olabilir mesela... O katı ve acımasız gibi görünen adamın, Enzo Ferrari'nin "acısının anıtı" gibidir Dino... Sadece bir Ferrari'de değil Fiat'ın bir modelinde de kullanmıştır Enzo o adı. Hatta onu gölgelemesin diye Ferrari Dino ve Fiat Dino'da marka amblemlerinin kullanılmasını istemez, bu konuda da inatçı davranır... Niye mi bu kadar değerlidir Dino O doğduğunda yarışçı olan Enzo Ferrari, Dino için pistleri bırakır ve kendi markasını kurmaya yönelir. Dino da biraz palazlandığında yani büyüdüğünde, babasının yanında çalışmaya başlayacaktır nitekim. Enzo mutludur... Hem ilk otomobilini piyasaya çıkarmış ve iyi tepkiler almış hem de oğlunun otomobile meraklı olmasıyla keyiflenmiştir.Nedeni belirsiz!Ancak Enzo'nun deyim yerindeyse mutluluğu kısa sürer. Nitekim Enzo, 24 yaşında hayatını kaybeder. Kimilerine göre mafyaya borçlanmış, ödeyemeyince de zehirlenmiştir. Kimilerine göreyse de Enzo "uyuşturucudan" ya da "kas hastalığı" nedeniyle ölmüştür. Ancak baba Enzo, bu acıyı taşımakta zorlanır. Her ne kadar bugün yaşayan bir oğlu daha olsa da, Enzo, oğlunun adını Ferrari ve Fiat'ın birer modelinde ölümsüzleştirir... Bir başka "oğul" hikayesi de, Atlantik'in öbür yakasından çıkmıştır. Otomotiv dünyasına "ilk seri üretim bandı" konseptini kazandıran kişi olan Henry Ford ve oğlu Edsel'den bahsediyorum. Henry ve Clara çiftinin "tek çocuğu"ydu Edsel. Otomobiller içinde büyümüştü. Nitekim daha 6 haftalık iken, babası evlerinin mutfağında geliştirdiği ilk motoru çalıştırıp test etmiş, ürettiği ilk dört tekerlekli aracın içinde test sürüşüne çıkmıştı.var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6695019;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6695019;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlarlevent-koprulucocugumun-adina-6695019' });İnadı kırmak istediOtomobillere tutkundu ama daha çok tasarımıyla ilgileniyordu. 10 yaşında ilk tasarım eskizlerini yapmaya başlayan Edsel, 12 yaşındayken otomobile sahipti. Otomobillerin sadece "yürüyen kutular" olmadığını, konfor, daha iyi tasarım ve farklı motorlarla taçlandırılması gerektiğine inanıyordu. Bu anlamda babasıyla sıkça tartışıyordu. 1917'de başkan yardımcısı olduktan sonra şirketin tüm faaliyetleriyle yakından ilgilendi. Lincoln markasının satın alınmasında da rol oynadı ve bu markanın "dünyanın en iyi otomobilini" üretmesini istedi. Nitekim ilk nesil Lincoln Continental, halen öyle anılıyor.Edsel, o güne kadar dünyanın en çok satan otomobili olan Model T'nin yenilenmesi ve geliştirilmesi gerektiğini savundu. Sonuçta zor da olsa, babasını "Model A"yı çıkartmak için ikna etti. İlk kez "siyah dışında" renkler de kullanılan bu araçta, V8 seçeneği, hidrolik frenler de vardı. Onun zamanında Mercury markası doğdu,