Bunları da yaptılar!

Otomobilin icadından bu yana sürücü ve yolcular kendilerini iyi hissetsin diye pek çok donanım konuldu araçlara. Bunların kimisi o dönem "garip" kabul edilirken, bugün standart haline geldi. Tabii bir de "devrimsel yenilik" diye tanıtılıp, "puff" diye kaybolanlar da var... Haydi gelin, bir göz atalım... Otomobilin icat edilmesinin üzerinden 100 yılı aşkın bir süre geçmiş olsa da, hala üzerinde sürekli oynanan, geliştirilen bir nesne olmaya devam ediyor. Hatta, "gelişmiş teknolojinin, en son moda trendlerinin, yeni fikirlerin en çok kullanıldığı varlık otomobildir" desem, başım ağrımaz bile...Modayla hiçbir uzaktan yakından ilgisi bulunmayan bir kişi bile olsanız, muhtemelen kullandığınız "0" km otomobilinizin döşemeleri üretildiği dönemin en popüler renk seçeneklerini, kumaşlarını ya da desenlerini barındırıyordur da, farkında değilsinizdir... Marketten aldığınız etin evinizdeki buzdolabına gidene kadar bozulmaması için aracınızdaki "soğutmalı toprido gözü"nü kullanıyor da olabilirsiniz... Mesela yani!..Dediğim gibi, otomotiv üreticileri, bugüne kadar kullanıcıların ve yolcuların daha fazla rahat etmesi, daha fazla konfor, güvenlik ve performans sunması açısından pek çok yenilik geliştirdi ürettiği araçlara. Bunların kimisi ilk tanıtıldıklarında "garip" kabul edilirken, bugün standart donanımlar arasında yer almaya başlayarak "sıradan"laşırken, bir kısmı da "devrimsel yenilik" diye nitelenmesine rağmen, "pek de devrimsel ve pratik" bulunmayarak "puff" diye tarihe gömüldü, o da ayrı mesele...Neler vardı, neler...Tabii ki teknoloji, eskiden, bugünlerdeki gibi "ortalıklara saçılmış" türden bir şey değildi. Havayla işleyen silecekler, soğutma için kullanılan küçük kapakçıklar vardı bir zamanlar... O dönemde bile "yenilik" adı altında pek çok şey düşünülmüştü.Mesela ortalıkta düzgün otomobil kullanabilen sürücüler olmadığı ve yayaların da otomobillere karşı dikkatsiz davrandığı dönemlerde 1930'larda "çarpıp kaçan otolar" için bir "cin fikir" ortaya atılmıştı ABD'de. O zamanlar kamera veya cep telefonu yok tabii. Bunun yerine, çarpıp da durmayan ve kaçan sürücülerin belirlenebilmesi amacıyla "vur-kaç diski" önerisi vardı. Bu sistem, aracın önünde yer alacak ve çarpma anında, üzerinde iri harflerle plaka ve sürücü adının bulunduğu diskler bırakacaktı yola. Çok "parlak" bulunmamış olacak ki, pratikte hiç duymadım!var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6704348;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6704348;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlarlevent-koprulubunlari-da-yaptilar-6704348' });1960'larda güvenlik amacıyla kafa patlatan ABD'li mühendislerden biri, kaza anında araçtakileri koruyacak bir sistem ararken "içi su dolu tampon" geliştirdi. Çok da "garipmiş gibi gelmeyen" bu sistem, su dolu hazneye sahip tamponlardan oluşuyordu. ABD'de bazı polis araçlarına ve taksilere takıldı ama yaygınlaşamadı. Bununla birlikte yakın tarihimizde, yayaların korunması amacıyla güvenlik önlemleri düşünen mühendisler, bu kez "yumuşak kaput", "kaput hava yastığı" gibi seçenekler de getirdi.Yine 1930'larda filan, evcil hayvanların sahipleriyle birlikte yolculuk yapabilmesine yönelik kafa patlatanlar olmuştu. Özellikle ABD'de, kedi ve köpeklerin, aracın içine alınmadan götürülebilmesi amacıyla otomobilin dışına takılabilen özel "torba" ve "kafesler" geliştirildi. O dönemdeki araçların yanlarında basamak olduğundan, kafes buraya yerleştiriliyordu. Tabii ki bugün "hayvan hakları" çerçevesinde kabul edilecek yanı yok! Şimdilerde bu tür aparatlar araçların içine alındı bile!Maksat kolaylık olsunYıllar biraz daha ilerleyip, otomobil tasarımlarında farklılıklar ortaya çıkınca, araca inip-binme konusunda da sıkıntılar oldu. Gerek ABD'li, gerekse Alman üreticiler bunun için sürücülerin araçlara daha rahat binmesini sağlayacak "hareketli direksiyon" ya da "dönebilen koltuk" alternatifleri getirdi. Örneğin Mercedes'in efasevi "Martı Kanat" modelinin direksiyonu ortadan kırılıp aşağıya doğru yatıyor ve binişte dizleri koruyordu. Aynı şekilde Mercury, Lincoln ve Ford gibi