Deprem ve ibret

Hayırda yarış, bir nasip işidir. Türkiye'nin en zengin kuruluşlarının depremzedelere yardım konusunda en gerilerde kalmaları nasip paylarına düşen ilahi desteğin miktarıyla doğrudan irtibatlı. Kötü duruma sebebiyet nefis kaynaklı olduğu için de sorumluluk kadere değil kendilerine ait. İnsanların can pazarına düştüğü bir ortamda onların bu zayıf anlarından istifadeye çalışmak tek kelimeyle ahlaksızlıktır. Altılı masada en bol görünen değer kıymeti maalesef bu olmuştur. FETÖ, kırk binden fazla insanın can verdiği, yüzbinlerce insanın yaralandığı bu felaketli günlerde, kaç gaybubet evinin yıkıldığı, kaç firarinin göçük altında kaldığı hesabıyla meşguldür. Yalan ve tezvirat üretmek adına hummalı bir çalışma içinde olduklarından, felaketin diğer yanları onları pek ilgilendirmemektedir. Seçimlerin vaktinde yapılması, bütün sağduyu sahibi kişilerin ortak görüşüdür. Ne ki, altılı masa adı altında görüş bildiren ve seçimlerin vaktinde yapılmasını dillendiren zevatın bu söylemleri karanlıkta ıslık çalmaktan öte bir mana ifade etmemektedir. Seçimin vaktinde yapılması en çok onları korkuttuğu için seslerini yükselterek seçimin vaktinde yapılmasını dillendirmektedirler. Deprem olmasaydı yaşayacakları hezimetin ona katlandığını onlar herkesten daha iyi bilmektedirler. Depremde gösterdikleri nebbaş tavırlı davranışları elbette milletin gözünden kaçmadı. Milli hafıza bu süreçte yaptıkları ihanetleri bir bir kaydetti. Depremin ilk saatinden itibaren başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere bütün devlet kurum ve kuruluşlarının deprem bölgesinde sahaya