Ailede huzur(3)

"Onlara ısınıp kaynaşasınız diye size kendi türünüzden eşler yaratıp aranıza sevgi ve şefkat duyguları yerleştirmesi de O'nun kanıtlarındandır. Doğrusu bunda iyi düşünen kimseler için dersler vardır." (Rum, 21)

İnsanlar için kendi nefislerinden eşler yaratılmış olması değişik şekillerde açıklanmıştır. Bunlar arasında, insanın eşinin kendi özünden ve kendi türünden yani kadın ve erkeğin aynı özden yaratılmış olduğu mânası, Kur'an'ın diğer açıklamalarına en uygun görünenidir (bilgi ve değerlendirme için bk. Nisâ 41).

Âyetin "Onlara ısınıp kaynaşasınız"şeklinde çevirdiğimiz kısmı eşlerin yaratılış amacını açıklamakta, dolayısıyla insanın eşini kendisiyle huzur ve mutluluk bulacağı varlık olarak görmesini telkin etmektedir. Şu halde aile hayatında mutluluğun ön şartı eşlerin böyle bir bakış açısına sahip olmalarıdır.

"Sevgi ve şefkat duyguları" şeklinde tercüme ettiğimiz meveddet ve rahmet kelimeleriyle ilgili olarak tefsirlerde değişik yorumlar yapılmıştır; bunların ortak noktası şudur: "Eş olma"hissinin ve olgusunun, kan hısımlığına dayalı olmaksızın hatta çoğu defa yakın zamana kadar birbirlerini tanımayan iki ayrı cinsi çok güçlü psikolojik ve biyolojik bağlarla birbirine bağlaması, bunun üzerine insana yaraşır bir üreme ve yaşama biçiminin yani temelinde iffet anlayışı bulunan, karşılıklı güven, sevgi ve esirgeme duygularıyla geliştirilen aile kurumunun bina edilebilmesi, yüce Allah'ın insanlığa en büyük lütuflarındandır. Âyette ifade buyurulduğu üzere iyi düşünen kimseler için bundan çıkarılacak önemli dersler vardır. (Kur'an Yolu)

Huzurlu bir ailenin eğitime katkısı büyüktür. İnsan, eğitime ait bütün temel ilkeleri ilk önce, görerek ve yaşayarak ailesinden öğrenir. Karakter, ailenin yapmacıktan uzak, tabii ortamında şekillenir, belirgin hale gelir. Dayatmacı değil; fakat disiplinli hallerin hemen hepsi aile ortamında kazanılır. Hedef belirlemelerde, ailenin motivasyon gücü çok fazladır. Akran eğitiminin temeli kardeşler arasında atılır. Anne-babalar yanında kardeşler de birbirine doğal birer öğretmen, doğal birer yardımcı olur.

Aile içi eğitimde başat rol hiç kuşkusuz annenindir. Onun söylediği her söz, sergilediği her tavır çocuğun zihnine kazınır, ömür boyu unutulmayan izler bırakır. Ne kadar ümmi olursa olsun her insanın ilk öğretmeni öncelikle annesidir. Sonra baba, sonra kardeşler sonra diğer öğretmenler gelir. Bediüzzaman Hazretlerinin aşağıda aktardığımız ifadeleri bu pedagojik gerçeği işaretlemesi bakımından çok önemlidir:

"Evet, insanın en birinci üstadı ve tesirli muallimi, onun validesidir. Bu münasebetle ben kendi şahsımda kat'î ve daima hissettiğim bu manayı beyan ediyorum: