Galatasaray'ın doğruları veya yanlışları bir kenara, Fatih Terim gibi bir efsaneyi gönderip yerine bu kaçıncı sınıf belli olmayan Domenec Torrent'i getirişi bana göre bir skandal idi. Ama benim mesleğimin özellikle eskileri Fatih hocanın gidişine göbek atarken, bu Hoca'nın gelişini de ayakta alkışladı. Şimdi dün akşamki kritik deplasman oyununda sahaya sürdüğü takıma bir bakalım... Göztepe'nin hediyesi! Düşünebiliyor musunuz; hem Halil hem Mustafa oyunda. Yok yok; biri kenarda değil ikisi de sanki santrfor gibi. Ne zamandır maç oynamamış Omar da sağ arkada. Yani orta saha Taylan ile daha yeni yeni Galatasaray'ı teneffüs eden Pulgar'a ait. Hâl böyle olunca Göztepe oyunun neredeyse tamamına hâkim olarak topu aldı, verdi ama yerleşim sonrası pozisyon bulmakta sıkıntı çekti. Özellikle büyük umut Halil, bir ara yumruk yemiş gibi artistik davranışla yere yapışmanın dışında varlık gösteremeyince Göztepe'nin de ne olduğu bilinmeyen hocası neredeyse kazanacağı maçı dakika dakika tehlikeye soktu. Kurtarıcı Gomis Penaltı zenginliği yaşadığımız bu maçta doğru dürüst organize bir gol pozisyonu da görmedik.