Maskot ayıbı!

Bizim yakınımız ve Fenerbahçe Kongre Üyesi, babası da öyle, sekiz yaşındaki kızını bir maça maskot çıkarmak istedi. Tabii olur demişler ve ıvır zıvırla birlikte bir zahmet 6 bin lira istemişler. Ayıp yahu! Hani nerede ise Fenerbahçe diye nefes alandan da, nefes sayısına göre mangır istenecek. Gerçekten de ayıp yahu! Avcı sessiz ve derinden! Trabzonspor, İstanbul'daki ilk maçından sonra bu defa da kendi sahasında ağırladığı Hatayspor'a karşı da temkinli, arka dörtlüye destekli, ön tarafı biraz kendi hâline bırakarak tek golle üç puanı cebe koydu. İlk haftalarda bu tür oyunu benimseyenler, hem takımı dik hem de umutlu ve hevesli tutarlar. Bu maçtaki malum röveşata ve Uğurcan plonjonu, bana göre, daha şimdiden sezonun fotoğrafıdır. Şampiyonlar Ligi için çıkılan maçta ise 2-1'lik yenilgi var. Her ne kadar rakip çok üst düzey olmasa da bir Avrupa maçında rakip sahada alınan bu sonuç tur umudu taşır. Okan hoca yanlış mı yaptı Sorunun cevabını hemen vereyim... Maça ikinci uç adamı Gomis'i alarak devam etmek, zaten tam takım kendi sahasına iyi kapanan bir rakibin ekmeğine yağ sürmektir. Devam edelim... Hemen vurgulamakta yarar var, şu anda Taylan Galatasaray'ın elindeki en iyi ön liberodur. Bu yeni (büyük futbolcular) tam kadro ile orta alanı tutarlarsa arkadaki dörtlü yandı demektir. Geçen hafta köşemde, hatırlarsanız, Abdülkerim'in daha dikkatli olması gerektiğini yazmıştım. Buyurun buradan yakın! Acaba Okan Hoca kulübedeki kalabalığın etkisinde mi kalıyor Süleyman Seba'yı andık! Sadece Beşiktaş'ın değil ülkenin bana göre bir numaralı efsane başkanı Süleyman Abi'dir. 13 Ağustos vefat ettiği gün idi. Ben kabristana gidemedim ama en az oradakiler kadar duygulu idim. Ne anılarımız vardı. Bir gün henüz yeni binalar yapılmamış iken sohbet ediyorduk. Sordum; "Abi ne zaman bırakmayı düşünüyorsun" diye... Beni yanına çağırdı ve dedi ki, "Bak Kemal, bu binalar bitmeden kıpırdamam. Çünkü gidersem bunlar bitmez." Binalar bitti ve efsane de bıraktı. Süleyman Abi ile daha ne anılarımız vardı. Her hafta bir tanesini yazarım inşallah! O tarihî ayıptır Bozkurt Bey! Yazmadan edemiyorum. FB TV'de geçen hafta Rüştü Dağlaroğlu'nun oğlu konuk idi. Şundan bundan derken, programı sunan Bozkurt Bey, iki kitap gösterdi. Biri 1957'de Rüştü Ağabey'in yazdığı tek ve hakikî Fenerbahçe tarihi idi. Ama 1980'deki ise benim de arkadaşım idi, bir gazetecinin canına okuduğu sözüm ona tarih kitabı idi... O gazeteci iyi bir Beşiktaşlı ve kongre üyesi idi... Lütfen tarihinize ayıp etmeyiniz! Valerien nasıl yaktı Beşiktaş, ite kaka kazandığı ilk maçından sonra bizim ligin en tatmin edici oyunlarını oynayabilen