Tek adama en iyi cevap ekiple verilir

6'lı masanın 3 Temmuz buluşmasından sonra yapılan açıklamanın cumhurbaşkanı adaylığıyla ilgili kısmı şöyle idi:"6 siyasî partinin ortak akıl ve makulde buluşmak üzere oluşturduğu istişare mekanizmasını adaylık tartışmasına indirgemeye çalışanlar, milletimizin ve ülkemizin geleceğine dair büyük bir kazanım olarak gördüğümüz çalışmalarımızı asla sekteye uğratamayacaktır. "Türkiye'nin 13. Cumhurbaşkanı, Güçlendirilmiş Parlamenter sistemden yana olan demokrasi âşıklarının adayı olacaktır." 6 partinin cumhurbaşkanı adayı ilan etmeyişini bir zaaf ve boşluk olarak yorumlayan iktidarın o noktadan çarpıtma ve provokasyona dayalı bir kampanya yürüttüğü malûm. Ama bunun 6'lı masa için aynı zamanda bir tuzak olduğu da çok aşikâr. Neyse ki, 6 parti bu tuzağa düşmüyor. Dahası iktidarın bu noktadaki provokasyonlarını boşa çıkarıp bumerang gibi tersine çeviren çok dikkatli bir strateji takip ediyor. İktidarın zaaf gibi göstermeye çalıştığı bu tavır, tersine 6'lı masanın savunduğu esaslarla uyumlu ve tutarlı bir duruşun tezahürü. Davutoğlu'nun dediği gibi, "Sanki Türkiye'nin kurtuluşu bir kişinin belirlenmesine bağlı; bir kişi gelsin ve bir kişiye herşeyi havale edelim veya devredelim gibi bir anlayış yanlış. Var olan sistemin gücünü kullanmak isteyen bir cumhurbaşkanı seçmeyeceğiz." 6'lı masanın büyük ihtimalle masa dışından da destek alacak olan ortak cumhurbaşkanı adayı, öngörülen parlamenter sistemin